Aksırmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aksırmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Aksırmak (Hapşırmak)

Sual: Aksırmanın [hapşırmanın] imanla, doğru söylemekle ve duanın kabul olması ile bir ilgisi var mıdır?
CEVAP
Evet vardır. Aksırmak çok iyidir. Bir hadis-i şerif meali:
(Aksırmak Rahmandan, esnemek Şeytandandır.) [Tirmizi]

Hazret-i Osman aksırınca Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Müjde sana ya Osman. Şu gelen Cebrail aleyhisselamdır. Allahü teâlâdan bana haber getirdi ki: Hiç bir mümin yoktur ki, peş peşe üç kere aksırsın da onun kalbinde iman sabit olmasın.) [Tirmizi, Hakim]

Konuşurken aksıran kimsenin doğru söylediği anlaşılır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Konuşurken aksırmak, sözün doğruluğuna işarettir.) [Taberani, Hakim]

Dua ederken aksırmak da o duanın kabul olduğuna alamettir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Dua ederken aksırmak, duanın kabulüne işarettir.) [Taberani]

Sual: Aksırana ne demelidir?
CEVAP
Selam verenin selamını almak farz olduğu gibi, aksırana da Yerhamükellah demek Hanefi’de farzdır. Bu farz-ı ayn değil, farz-ı kifayedir. Aksıran kadına, yerhamükillah denir; fakat yabancı kadınların aksırmalarına yerhamükillah demek caiz değildir. Bir toplantıda, bir kimse aksırıp Elhamdülillah dese, oradaki biri, Yerhamükellah demezse, hepsi günah işlemiş olur. Biri derse diğerlerinin de söylemesi gerekmez. Söyleseler de zararı olmaz, iyi olur. Hadis-i şerifte, (Selamı ve teşmiti yayın!) buyuruldu. (İbni Asakir)
[Teşmit; aksırıp da, "Elhamdülillah" diyene, "Yerhamükellah" diyerek hayır ve bereketle dua etmektir.]

Aksırınca (Elhamdülillah) demeli, bunu duyan Müslüman da, (Yerhamükellah) demeli. (Allah sana rahmet etsin) demektir. Üçüncü biri varsa (Yehdînâ ve yehdîkümullah) demelidir. Bu da, (Allah bize ve size hidayet versin!) demektir. Üçüncü bir kimse yoksa, aksıran cevap olarak aynı şeyi söylemelidir. Helada iken aksıran heladan çıkınca "Elhamdülillah" der veya içinden söyler. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ aksırmayı sever, esnemeyi sevmez.) [Buhari]

(Esnemek şeytandandır. Esnemeye mani olmaya çalışın. Esneyene şeytan güler.) [Buhari]

(Aksıran hamd etmemişse, hatırlatmak için Elhamdülillah de! Çünkü aksıranın hamd etmesi her derde devadır.) [Deylemi]

(Aksıran, "Elhamdülillahi Rabbil âlemin" veya "Elhamdülillahi alâ külli hal" desin. Yanındaki de "Yerhamukellah" desin. Aksıran da "Yağfirullahü lena ve leküm" desin.) [Hakim]

(Aksıran "Elhamdülillah" derse, melekler de "Rabbil alemin" derler. Aksıran "Rabbil alemin" derse, melekler bu defa "Rahimekellah" derler.) [Taberani]

(Müslümanın müslüman üzerindeki beş hakkından biri, aksırıp Elhamdülillah diyene, Yerhamükellah demektir.) [Buhari]

(Aksırıp da, "Elhamdülillah" diyene "Yerhamükellah" demek farzdır.) [Buhari]

(Aksırınca "Elhamdülillah" diyen göz ağrısı görmez.) [Taberani]

(Aksıranı teşmit etmek, diş ve kulak ağrısından korur.) [Şir’a]

(Aksırınca "Elhamdülillah alâ külli hâlin minel hal" demek 70 derde devadır.) [Hatib]

Nezle olan, üçten fazla aksırsa, her aksırışta Elhamdülillah dese caiz olur. Böyle nezle olan kimse Elhamdülillah derse bir defa Yerhamükellah denir. Bundan sonra Elhamdülillah dese de, yerhamükellah demek gerekmez. Dense de mahzuru olmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Aksıranı 3 defaya kadar teşmit et. Daha sonra ister et, ister etme!) [Tirmizi]

(Üç defadan fazla aksıran nezle olmuş demektir.) [Ebu Davud]

Çok kuvvetli aksırmak ve anormal şekilde esnemek uygun değildir. Uykusuzluk veya asabiyetten ileri gelenler hariç, esnemek iyi sayılmaz. Esnerken ağzı, dudağı ısırarak kapamak mümkün olmazsa, sol elin dışı ile kapatmalıdır! Yemeğe veya insanlara karşı değil de başı başka yöne çevirmelidir. Aksırırken de, çok ses çıkmaması için ağzı kapamaya çalışmalıdır!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kuvvetli aksırmak da şeytandandır.) [İbni Sünni]

(Geğirirken, aksırırken sesinizi yükseltmeyin.) [Beyheki]

Sual: Aksırınca hamd edilmesi gerektiğini bilmeyen veya söylendiğinde de kabul edeceği şüpheli olan kişiler aksırınca çevredekiler "çok yaşa" diyor. O da "siz de görün" diyor. Boş laf olduklarını biliyorum da acaba aksırınca böyle söylenmesini bekleyen çevrelere bunları söylemekte bir mahzur var mı?
CEVAP
Hiç duymamış gibi hareket edilir. Ama gerçekten çok yaşa demesini bekliyorsa denebilir.

Sual: Beş kere aksıran, her aksırışta, elhamdülillah dese caiz mi?
CEVAP
Mahzuru yoktur.

Sual: Beşinci defa aksırana (Yerhamükellah) denir mi?
CEVAP
Beş kere demek gerekmez. Üç kere söylemek farz-ı kifaye, fazlası müstehabdır.

Sual: İlim meclisinde aksırıp hamd edene (Yerhamükellah) denir mi?
CEVAP
İlim meclisinde aksıran hafif olarak hamd etmelidir.

Sesimizi duyurmak
Sual: Selama cevap verirken veya aksırıp elhamdülillah diyene yerhamükellah derken, mutlaka sesimizi karşımızdakinin duyması şart mı?
CEVAP
Bunlara cevap vermek farzdır. Ortam gürültülü olabilir veya o kimse ağır işitebilir yahut başka bir sebeple de duymayabilir. Biz selamı sesli almışsak, mesuliyetten kurtuluruz.

Elhamdülillah demek
Sual: Dini sohbette, mesela beraber dini kitap okurken, aksırıp (Elhamdülillah) diyene de, (Yerhamükellah) denir mi?
CEVAP
Böyle yerde aksıran, sessizce (Elhamdülillah) demeli. Duyanlardan birinin (Yerhamükellah) demesi kâfidir.

Kaynak: Dinimiz İslam 

Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


O büyüklerin *Kalb gözü* açıldığı zaman, kabirdekileri ve ne hâlde olduklarını görüyorlar efendim. *Mahşer* yerini, ve mahşerdekilerin ne hâlde olduklarını görüyorlar. 


*Sırat* köprüsü’nü görüyorlar. *Mîzânı*, yâni sevap ve günahları tartan *Terâzi*’yi görüyorlar, *Cenneti* görüyorlar.


Cennetteki *Ni’met’leri* görüyorlar. Cehennemi ve Cehennemde *Azâb* çekenlerin hâllerini görüyorlar. 


Ve efendim Allahü teâlâ, insanı bu dünyâda, zamanlı yaratdı. Yâni biz, zamanla yaşıyabiliyoruz, üzerimizde *Zaman* mefhûmu var. 


Nasıl ki görmek, işitmek, yürümek varsa, yemek, hava, oksijen varsa, bir de *Zaman* mefhûmu var. 


Biz *Efendi* hazretlerinin câmiye geldiğini, hapşırmasından anlardık efendim. Bir hapşırırdı, *Hapşuuu!* Ses yankılanırdı böyle câmide. Gelince bir daha, *Hapşuuu!* 


Derler di ki, *Efendi hazretleri geliyor*. Bu hapşırma bir ni’met efendim. Çok büyük ni’met. Hapşırdıkdan sonra *Elhamdülillah* diyoruz değil mi? Niçin hamdediyoruz? 


Çünkü hapşırınca, *Kalb* duruyor efendim. Tekrar çalışmıyabilir. Çalışdığı için hamdediyoruz. 


Yâni insan hapşırdığı zaman, yalnız kalb değil, vücûdunda ne kadar sistem, mekanizma varsa, o anda hepsi duruyor ve *Yok* oluyor. 


Yâni hayât duruyor, hiç birşey çalışmıyor. *Kan* duruyor, *Kalb* duruyor, herşey duruyor. Sonra tekrar çalışmaya başlayınca *Elhamdülillah* diyoruz. 


Çünkü tekrar hayâta geldik. Yâni o, tekrar *Dirilme* alâmeti. Onun için hapşırmanın insan vücûduna verdiği fâideleri anlatmak mümkün değil efendim.