Ben sizin aranızda misâfirim

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


Abdülhakim Arvasi Efendi hazretleri, zaman zaman; *Ben sizin aranızda misâfirim, artık beni bulamazsınız*, buyururdu. Bu söz hoşuma gitmezdi. 


İçimden; *Niye böyle söylüyor ki?* derdim, şimdi anladım. Tabii ya, doğru söylermiş Mübârek. Hakîkaten öyle efendim. Hepimiz dünyâda misâfiriz.


Abdülhakim Efendi hazretleri son günlerinde, Ankara’da, *Fârûk Işık* beyin evinde kalırdı. *Nevzât*’ı tanırsınız değil mi? Fârûk beyin oğludur. Rüçhânın da âbisi.


Bir gün, ben Ankarada, oturuyordum evde, Yalnızdım. Kapı çalındı. Yukarıdan, pencereden bakdım ki *Nevzât* gelmiş. *Hilmi âbi, Efendi babam seni çağırıyor*, dedi. 


Allah Allah, *Abdülhakim Efendi hazretleri İstanbul’da, burası Ankara*, dedim. Ben iki hafta evvel İstanbulda idim. Kendileriyle oturdum. Ellerini öpdüm, sohbet etdim, dedim. 


Nevzât; *Vallahi bugün bize geldi*, dedi. Kapıdan girince; *Hilmi nerede?* diye beni sormuş Mübârek.


Nevzât; *Efendi babam seni çağırıyor*, dedi. Allah Allah, hemen giyindim, gitdim. Ben içeriye girer girmez, Abdülhakim Efendi hazretleri bana; *Hilmi bak! Ben ne hâle gel-dim? buyurdu. 


Bakdım ki, Efendi hazretleri iki hafta içinde çok değişmiş, zaîflemiş. İstanbul’dayken topluydu. Şimdi, bir Deri, bir Kemik kalmış. 


Her gün gel, beni boş bırakma! buyurdular. Vefât edene kadar, 15 gün Efendi’ye hizmet etdim. Gece-gündüz, devâmlı. Aynı odada berâber bulunduk. 


Fârûk beyin evi, Hacı Bayram câmiinin alt tarafında, ahşap, iki katlı, büyük bir Ev idi. Mevsim Kış idi. Salonda soba yanıyor, sobanın yanında da Yer yatağı yapmışlar. 


Efendi hazretleri, sobanın yanında, o yatakda yatıyor. Sobanın karşı tarafında sandalyeler dizili, Beş-on tâne. Misâfirler gelirse, orada otursun, diye. 


Ziyâretçiler geldiğinde, herkes karşıya, sandalyelere otururdu. Beni ise, kendi yanına, kendi yatağına oturturdu Mübârek. Hâlbuki misâfir gelmesi Yasak idi efendim. 


Polis yasak etmiş. Evin yanında bir de Polis kulübesi koymuşlar, gelenleri tesbît etsinler diye. Polis vardı kapının dışında. (devamı yarın)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder