*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Askeriyede iken, bize birer kilo *Toz* şeker verirlerdi. Başkalarına dahâ az verirlerdi. O bir kilo toz şekeri alır, saklardım efendim.
İstanbula gelirken o şekeri de getirirdim. Abdülhakim Arvasi Efendi hazretlerinin yanında çok *Çay* içilirdi, ama *Kesme* şekerle içilirdi. Bir bakkalla anlaşdım efendim.
Ona *Toz* şekeri verip, farkını da ödeyip, *Kesme* şeker alırdım. O bir kilo kesme şekere, Abdülhakim Efendi hazretleri çok sevinirdi. O da bana yeterdi tabii.
Çayı, açık ve *Tek* şekerle içerdi Mübârek. İki kere karışdırır, şekeri erimeden kalırdı. Bâzen ikinci bardağı yarım bırakır, bana uzatıp; *Al, bunu sen iç!* derdi.
********
*Eddünyâ cîfetün tâlibühâ kilâbün* buyuruldu. *Eddünyâ cîfetün*; Dünyâ ne demek? Allah için olmıyan şeyler, demek.
İşte insanların kalpleri, niyetleri Allah için olmazsa, bu dünyâ *Cîfe* dir, yâni *Leş* dir. Allah için yapılmıyan her iş, dünyâdır. *Dünyâ* ile uğraşmak, *Leş* ile uğraşmakdır.
*Tâlibühâ kilâbün*; Tâlipleri köpekdir. *Leş* ile kim uğraşır? *Köpekler*. Köpekler, Leşe üşüşürler, birbirlerini ısırırlar, hırlarlar. Biz de onları seyrederiz, karışmayız.
Allahü teâlâ, maddî mânevî iyilik edeni, insanlara hizmet edeni, seviyor. *Hayr-ün nâs men yenfe’un nâs!* Hadîs-i şerîf bu. İnsanlara fâideli olmakdan daha büyük hizmet olur mu?
En büyük hizmet bu. *Hayrün nâs*; insanların en hayrlısı, en iyisi, *Men*; şol kimsedir ki, *Yenfe’u*; fâide verir, *Nâs*; insanlara. İnsanların en hayrlısı, insanlara fâide veren, hizmet edendir.
İşte insanların en *İyisi* budur, en kıymetlisi budur. Demek ki, Allahü teâlâ müslümânları o kadar çok seviyor ki, müslümânlara *Hizmet* edeni de seviyor.
Cenâb-ı Hak, Habîb-i ekremine minnet ediyor; *Sana, yardımcılar yaratdım!* diyor. Biz de, sizin gibi yardımcılarla, sizin gibi mücâhidlerle, Rabbimize *Şükr* ediyoruz kardeşim.
Elhamdülillah ki, Rabbimiz sizleri *Seçmiş*, bu cihâd şerefiyle şereflendirmiş. Biz, sizin gibi mücâhidlerle Rabbimize *Şükr* ediyoruz kardeşim.
Bu cihâdın, bu hizmetin devâmını arzu ediyoruz. Nasıl devâm eder bu? Kolay. Allahü teâlâ; *Ni’metime şükrederseniz, artdırırım!* buyuruyor. Bu ni’metin devâmı için Rabbimize şükredeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder