Din büyüklerimizin en çok korktuğu şey, son nefes olmuştur.
Meselâ; Ahmed ibni Hanbel hazretleri, tam sekerât hâlindeyen, birden 3 defa "Olmaz! Olmaz! Olmaz!" diye bağırıp, tekrar yatağa düşer. Oğlu yanına yaklaşıp sorar:
- Babacığım,"Olmaz!" diye bağırmanızın sebebi neydi?
- Melûn şeytan, "Müslümanlığı bırak, Hıristiyan ol, Cennete gideceksin!" dedi. Ben de; "Olmaz!" dedim. O defolup gitti der ve Kelime-i şehâdet getirip vefât eder...
Cüneyd-i Bağdadi hazretleri de, ölümüne yakın ağlamaya başlar. Talebeleri, neden ağladığını sorunca da buyurdu ki;
- Sonumdan korkuyorum. İnsanın ameli, ince bir iplikle tavana asılmış gibidir. Her zaman öyle gider ve gelir. Amelim yok demiyorum, ama sabit değil, nerede duracağı bilinmez. Allah korusun, sol tarafta durursa ne olur benim hâlim? Onu düşünüp ağlıyorum. Sonunda Kelime-i şehâdet getirip vefât etti...
İşte her mümin de, bu büyük zatlar gibi son nefesinde îmânsız gitmekten korkup çok duâ etmeli, Allahü teâlânın rahmetinden de ümidini kesmemelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder