*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Eshâb-ı kirâm, ilk sohbetde *Müctehid* olurlardı. Yâni dereceleri, bütün Evliyânın üstünde olurdu. Çünkü nefsleri *Îmân* ederdi.
*Nefs* îmân edince, *Kalb* ile birleşir ve terakkîleri çabuk olurdu. Ama huy, kolay değişmez.
Çünkü huy, doğarken insanın hücrelerinde, genlerinde vardır. *Can çıkar, huy çıkmaz*, derler ya, bunun mânâsı, huy değişmez değil. Huy değişir, ama çok zor değişir.
Tasavvuf, bunun için vardır zâten. Can çıkmadan, önce *Huy* bedeni terk eder, sonra *Can* çıkar.
İyi huylu olmak çok zordur. Peygamber aleyhisselâmın en büyük mûcizesi, *Kur'ân-ı kerîm* idi, ondan sonra *Güzel huylu* olmasıydı. Güzel ahlâk yâni.
Nitekim kendisi; *Ben size, güzel ahlâkı anlatmak için geldim*, buyuruyor.
Yine Efendimiz aleyhisselâm; *Üç kişinin Cennete gireceğine ben kefîlim*, buyurmuş.
Birincisi, şaka için de olsa, yalan söylemiyen. İkincisi, din kardeşinin kalbi kırılır diye korkup, münâkaşa yapmıyan ve sen haklısın diyen. Üçüncüsü de, güzel ahlâklı olan.
*****
Peygamber aleyhisselâm buyuruyorlar ki: *İyş mâ şi’te, fe inneke meyyitün*. Ne demek bu? Yâni ne iş yaparsan yap, bir gün öleceksin.
Efendi hazretleri, bâzan; *Aranızda misâfirim, bu günlerin kıymetini iyi bilin, yoksa çok ararsınız*, buyururdu.
Ölüm hak kardeşim. Eûzü billâhi mineş şeytân irracîm. *Küllü nefsin zâikat-ül mevt*. Yâni Allahü teâlâ; Herkes, ölümün acısını tadacaktır, buyuruyor.
Size, mutlak olan birşey söylüyorum: Âhiret hayâtı, dünyâ hayâtından daha *Râhat*, daha *Huzûrlu*, daha *İyi*’dir. Sakın ola ki ölümden korkmayın.
*Ölüm*; evin bir odasından diğer odasına geçmek gibidir. Müslümânlar, son nefesde Peygamber Efendimizi aleyhisselâm görerek ve Cennet hayâtını seyrederek, ölüm acısını hiç duymıyacaklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder