Bil ki, insanlar arasında meydana gelen görüş ayrılıklarının her biri, bir yönü ile doğrudur. Çünkü varlıkları bir yönü ile tanıyan, bütün yönleriyle tanıdığını sanır. Değişik görüş sahipleri; şehirlerine bir filin geldiğini duyup onun ne olduğunu öğrenmeye koşan körler gibidir. Bunlar file elleriyle dokunurken, birinin eli, onun omzuna; diğerininki kulağına; bir başkasının ayağına; ötekinin dişine rastgelir. Bunlar, kendileri gibi a'malarla buluşup bunlardan filin şekli sorulduğunda, elini filin omuzuna koyan dedi ki: "Fil çok yüksek, gayet çok etli ve kocaman bir hayvandır." Eli filin ayağına gelen dedi ki: "Fil sütûn gibidir." Eli dişine gelen dedi ki: "Fil direk gibidir." Eli kulağına gelen, "Fil bir kilim gibidir" dedi. Hepsinin sözü, bir yönden doğru, bir yönden yanlıştır. Çünkü bunlar, filin bir âzasını tanımakla, tamamını tanıdıklarını sandılar. Müneccim ve tabip de böyledir. Herbirinin gözü, Allahu teâlâ'nın hizmetinde çalışan hizmetçilerden birine takıldı, onun saltanat ve hâkimiyetinden şaşırıp "padişah varsa budur; benim Rabbim budur" dedi. Hidayet yolunda ilerleyenler, anlatılanların noksanını görüp, her neye baksalar onun ötesinde daha üstün bir şeyi görmekle aşağıdakinin ilâh olamayacağını idrak ederek "ben batıp sönenleri sevmem" demiştir.
Kaynak: Kimyâ-yı Seâdet
İmam Gazâlî
Kaynak: Kimyâ-yı Seâdet
İmam Gazâlî
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder