ŞÂİR

ŞÂİR
"Efendi hazretleri (Esseyyîd Abdülhakîm Arvâsî) takdîr ederdi, Abdülhakk Hamîd'i.
Abdülhakk Hamîd, Efendi'ye haber göndermiş;
-Ziyareti ile şereflenmek istiyorum.
Çok yaşlı, Efendi'ye göre çok yaşlı. Efendi buyurmuşlar ki;
-O bizden büyüktür, o şeref bize aittir. Ben kendisini ziyarete gideceğim."

GÜL

GÜL
Aşıkta irade kaldı ise diken vardır.

MENKIBE

























“Cüneyd’e (kaddesallahu teâlâ sirreh); 
-Müridlere sâlihlerin hikâyelerinin (okumak) fâidesi nedir?
diye soruldukta;
-Sâlihlerin hikâye ve menkıbeleri, Allahu teâlânın ma’nevî askerlerinden bir kısmıdır ki, müridlerin kalbleri onunla kuvvet ve sebât bulur,
buyurmuştur.
...
Ey kardeşim!
Reşahat ve Berekât gibi; sâlihlerin, Allah dostlarının menkıbelerinin bulunduğu kitabları okuyunuz, okutunuz.
Ümidim odur ki, Allahu teâlâ bu kitabları okuyarak;
“El mer’u me’a men ehabbe” (kişi sevdiği ile beraberdir) müjdesine kavuşturur, bizleri.

ESMA-İ ŞERÎFE



ESMA-İ ŞERÎFE

“İsimlerin çokluğu müsemmânın kıymetine delâlet eder”
Fahr-i kâinat efendimizin (sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem) Câliyeyü’l-ekdâr isimli eserin 2018 Hakîkat Kitabevi baskısında bulunan esmâ-i şerîfeleridir, efendim.
Edendimiz aleyhisselatü vesselamı medh ve dahi ona olan muhabbetimizi beyân için iş bu esmâ-i şerîfeleri okumak, seadet-i ebediyyeye kavuşmaya vesîle olacaktır, inşallah.
Allahu teâlâ, istifâde ve istifâzemizi ziyâde ihsan buyursun, efendim.
Amin.

TEVBE


TEVBE
Bir müftînin beytidir, efendim;
“Tevbe yârabbi, hatâ râhına gittiklerime,
Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime”

MUHÂLEFET


MUHÂLEFET
“Nefse ve hevâya (nefsin arzu ve meyline) muhâlefet, ibâdetin başıdır.”
-Esseyyîd Abdülhakîm Arvâsî (kaddesallahu teâlâ sirreh)-

NEFS


NEFS
Hakem-i Atâiyye sahibi (Ataullah-i İskenderî) buyurdu ki
“Nefsin cibilliyetinde, su-i edep vardır. Kul edebe devamlı memur olduğundan, nefsin dâima, seciyesi icâbı olarak, sâhibini muhâlefet meydanına sevk etmek arzusuna karşı, kul onu kötülükleri istemekten men eder. Bunun için, nefsin dizginlerini gevşeten kimse, onun fesâdına ortak olur”

Abd


İbâdet; mü’minlerin avamına , ubûdiyeti; mü’minlerin havassında, ubûdet ise; ehass-ı havasa (seçilmişlerin seçilmişlerinde) bulunur.”

İSTİKÂMET


İSTİKÂMET
“İstikâmet; bütün ahidlerde, özellikle ilâhî ve Muhammedî ahidlerde, yemek, içmek, giyinmek dahil, dînî ve dünyevî umurda (işlerde) ortada olmağa riâyetle sırât-ı müstakîme devâm ve itinâdır (göstermektir).
(Son Halkalar, ||. Cild, sf 635)

İSTİKÂMET / KERÂMET


Büyükler buyurdu ki;
“İstikâmet sâhibi ol, kerâmet tâlibi olma! Zirâ nefsin, kerâmet talebine meyli ve hareketi ister. Hakk teâlâ ise, sende istikâmet arar.”

Eyüpsultan’daki Kaşgari Camii Ramazan’da ibadete açılıyor

Ramazan’da İbadete Açılacak Olan Kaşgari Camii Havadan Görüntülendi.

Eyüpsultan’daki Kaşgari Camii Ramazan’da ibadete açılıyor

Son asırda yetişen büyük İslam alimlerinden Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin talebe yetiştirdiği Kaşgari Murtaza Efendi Camii’inde restorasyon çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı. Restorasyon çalışmalarında sona gelinen caminin yenilenen hali gün batımının eşsiz manzarasıyla havadan görüntülendi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Tarihi Yapıların Restorasyonu projesi kapsamında Eyüpsultan'da bulunan Kaşgari Murtaza Efendi Camii'nin restorasyon çalışmalarının büyük bir kısmı tamamlandı. Kabristan içerisinde kalan caminin Mayıs ayında Ramazan-ı Şerif’in ilk günlerinde ibadete açılacağı bildirildi. Son asırda yetişen büyük İslam alimlerinden Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin talebe yetiştirdiği Kaşgari Murtaza Efendi Camii restorasyon çalışmaları sebebiyle 3 yıldır kapalıydı. Titizlikle yürütülen restorasyon çalışmalarında gelinen son nokta gün batımının eşsiz manzarası ile Kaşgari Murteza Efendi Camii havadan görüntülendi.

Çekilen görüntülerde Kaşgari Murtaza Efendi Camii'nin, minaresinin ve dergah müştemilatı içinde bulunan yapıların büyük bir bölümünün restorasyonunun tamamlandığı görülüyor. 3 milyon 498 bin TL bütçe ile restorasyonu devam eden cami içerisinde yer alan yapılardan bu güne kadar Cami-Tevhidhâne, Harîm, Selâmlık, Mutfak, Minare, Kaşgârî Türbesi, İsa Geylani Türbesi’nin restorasyonu işlemleri de yapıldı. Şadırvan, Su Haznesi ve bahçe duvarı da Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan restorasyon için onay alınıp işlemlerine başlanacak. Kurul’da onay için bekleyen proje kapsamındaki işler dışında kalan tüm restorasyon işleri de, Mayıs ayı içerisinde bitirilmesi bekleniyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkililerinin verdiği bilgiye göre cami, Ramazan ayında ibadete açılacak.

Necip Fazıl’ın “O ve Ben” Kitabında anlattığı mekanlardı 

Büyük İslam Alimi, Türkiye’nin ilk kimya Yüksek mühendisi Hüseyin Hilmi Işık Efendi, Kaşgari Murtaza Efendi Tekkesi’nde Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretlerinden ilim öğrenerek onlarca kitabı yayınladı. “Bana yakan gözlerle bir kerecik baktınız Ruhuma, büyük temel çivisini çaktınız” mısralarını Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri için söyleyen Necip Fazıl Kısakürek de Murtaza Efendi Tekkesi’ne gelirdi. Burada Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri’nden öğrendiği ilim ile dünyası değişen Kısakürek, ardından tanışmalarını ve yaşadıklarını “O ve Ben” kitabında anlattı. Sonraki dönemde kaleme aldığı, “Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu, Başbuğ Velîlerden 33 Altun Silsile gibi eserlerinde mürşîdinden aldığı terbiyenin izlerini görmek mümkündür.

Kaşgari Murtaza Efendi Tekkesi tarihi 

Kaşgari Murtaza Efendi Tekkesi Eyüpsultan ilçesinde Merkez Mahallesi, Hüsam Efendi Sokağı ile Karyağdı Sokağı‘nın arasında yer almaktadır. Murtaza Efendi Camii”, burada vaktiyle bulunan tekkenin ilk şeyhinin Kaşgarlı olması sebebiyle “Kâşgarî Camii” olarak da adlandırılır. Tekkenin içerisinde cami, harem, selâmlık, derviş hücreleri, şadırvan, kuyu ve müştemilattan oluşan inşaatın yapımına Türkistan kökenli Yekçeşm Ahmed Murtezâ Efendi tarafından yaptırılmıştır. 1744’te başlamış, 1745’ yılında biten yapı Nakşıbendî tekkesi olarak inşâ edilmiştir. Şeyhliğine ise Kaşgârî Hâce Abdullah Nidâî Efendi tâyin edilmiştir. Abdullah Nidâî Efendi, Nakşıbendiyye’nin Ahrâriyye şubesine mensup Hâce Azhar Kaşgârî'nin halîfesidir. Doğu Türkistan’ın Kaşgâr şehrinde dünyaya gelen Abdullah Nidaî Efendi, İstanbul’a geldiğinde önce Eyüp, merkezde bulunan Kalenderhâne Tekkesi şeyhliğine tâyin edilmiştir. Bu tekkenin vakfiyesinde mücerred (bekâr) şeyhler tarafından idare edilmesi şartı bulunmaktaydı. Evlilik sebebiyle buradan ayrılan Abdullah Nidaî Efendi, Kaşgârî Tekkesi meşihatini üstlenmiştir.