Niyet kalb ile olur

 Niyet kalb ile olur. Ağız ile niyet etmek bid'attir. Bu bid'at yalnız sünneti yok etmekle kalmıyor, farzı da yok ediyor. Çünkü, çok kimseler, yalnız ağız ile niyet ederek, kalb ile niyet etmiyorlar. Böylece, namazın farzlarından biri olan kalb ile niyet yapılmıyor. Namaz kabûl olmuyor. Bu fakir, hiçbir bid'ati,güzel olarak bilmiyorum. Hiçbir bid'atte güzellik görmüyorum. 

(İmâm-ı Rabbânî hazretleri “kuddise sirruh” )

Kur'ân-ı kerîmi anlıyabilmek

 Kur'ân-ı kerîmi anlıyabilmeleri için, Allahü teâlâ, müctehîd denilen âlimlere aklî ve naklî ilimleri anlama kuvveti ile keskin zekâ ve çok akıl ve daha nice üstünlükler ihsân eylemiştir. Bu üstünlüklerin başında takvâ gelmektedir. Bundan sonra kalblerindeki nûr-ı ilâhî gelmektedir. 

(Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri “kuddise sirruh” )

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemin bazı hususiyetleri

 Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem her nereye gitmek murâd eylese, O'nun nûr-ı pâki, kendinden evvel varırdı. Her kimin yanında dursa mübârek boyu, dört parmak kadar yüksek görünürdü. 

(Kutbüddîn İznikî hazretleri “rahmetullahi aleyh” )

İmâm-ı Kastalânî hazretleri “rahmetullahi aleyh”

 İmâm-ı Kastalânî hazretleri “rahmetullahi aleyh” , zamânındaki insanların en nûrânî yüzlüsü olup, uzun boylu idi. Kur'ân-ı kerîmi, on dört rivâyet üzere çok güzel okurdu. Okumasından en katı kalbli kişilerin kalbi yumuşar, dayanamayıp gözyaşı dökerlerdi. 

(Abdülvehhâb-ı Şa'rânî hazretleri “rahmetullahi aleyh” )

İbadetleri hafife almak

 Vazîfe olduğuna inanmayarak, ehemmiyet vermeyerek, hafîf görerek namaz kılmamak, oruç tutmamak, zekât vermemek küfür olur. 

(Muhammed Hâdimî hazretleri “rahmetullahi aleyh” )

İslâm nikâhını yaptıracak olan dâmât ve gelin

 İslâm nikâhını yaptıracak olan dâmât ve gelin, otuz üç farzı bilmeli ve bunlara inanmalıdırlar. Eğer bilmiyorlarsa nikâh kıyacak kimse, Besmele, hamd ve salevât (Peygamber efendimize duâ) okuduktan sonra, bu otuz üç farzdan; îmânın ve İslâmın şartlarını münâsib bir yolla dâmât ve geline öğretmelidir. 

(Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri “kuddise sirruh” )

Nâs sûresinin faziletleri

 Nâs sûresini devamlı okumayı alışkanlık hâline getiren kimse, dâimâ sıhhat ve âfiyette olur. Nazara karşı okunursa, şifâ bulur.Son nefesini vermekte olan kimse için Nâs sûresi okunursa, rûhu bedenden rahatça ayrılır. Yatağa girerken okuyan kimse, cin ve şeytan şerrinden kurtulur. Vesvesesiz, korkusuz râhat uyku uyur.

 (Muhammed Osman Sâhib rahmetullahi aleyh hazretleri)

Nasîhat vermek dînimizin birinci vazîfesidir

 Nasîhat vermek dînimizin birinci vazîfesidir.Nasîhat vermek kolaydır. Nasîhati kabûl etmek güçtür. Çünkü, nefislerine uyanlara, dünyâ zevklerinin peşinde koşanlara, nasîhat acı; haramlar ise tatlı gelir. 

(İmâm-ı Gazâlî rahmetullahi aleyh)

*Alay edenlere, zarar yapacaklara nasîhat verilmez. Nasîhat, birinin yüzüne karşı olmamalı, umûmî olarak ortadan söylenmelidir. Hiç kimse ile münâkaşa etmemelidir. 

(Muhammed Bağdâdî rahmetullahi aleyh)

Hınzırdan başka her hayvan diri iken temizdir

 Hınzırdan başka her hayvan diri iken temizdir. Ölünce necs olurlar. Hınzırın derisi ve her parçası necstir. 

(M. Zihni Efendi rahmetullahi aleyh)

Resûl-i ekremin güzel huyları pekçoktur

 Resûl-i ekremin mübârek gözleri uyur, kalb-i şerîfi uyumazdı. Aç yatıp tok kalkardı. Aslâ esnemezdi. Mübârek vücûdu nûrânî olup, gölgesi yere düşmezdi. Elbisesine sinek konmaz, sivri sinek ve diğer böcek mübârek kanını içmezdi. Resûl-i ekrem nâzik idi. Cömerd idi. Fakat isrâf etmez, faydasız yere bir şey vermezdi. Herkese acırdı. Mübârek başı hep öne eğik idi. Kimseden bir şey beklemezdi. Seâdet, huzur isteyen O'nun gibi olmalıdır. Resûl-i ekremin güzel huyları pekçoktur. Her müslümanın bunları öğrenmesi ve bunlar gibi ahlâklanması lâzımdır. Böylece, dünyâda ve âhirette felâketlerden, sıkıntılardan kurtulmak ve O iki cihân efendisinin sallallahü aleyhi ve sellem şefâatine kavuşmak nasîb olur.

(İmâm-ı Ahmed Kastalânî rahmetullahi aleyh hazretleri)

Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, 27 kerre muhârebe yaptı

 Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, 27 kerre muhârebe yaptı. Bunlardan 9unda er olarak hücûm etti. Diğerlerinde başkumandanlık mevkiinde bulundu. bayrağı siyâh idi. Sancağı daha küçük olup, beyaz idi. 

(İmâm-ı Kastalânî rahmetullahi aleyh hazretleri)