Rastgele din kitabı okumayın. Kendisi İslamiyet’e uymayan bir kişinin yazdığı din kitabı, zehirdir.Kim rastgele din kitabı okursa, imanı bozulur. Daha kötüsü, bundan haberi bile olmaz.
(Seyyid Sıbgatullah-i Hizani “kuddise sirruh” hazretleri)
Rastgele din kitabı okumayın. Kendisi İslamiyet’e uymayan bir kişinin yazdığı din kitabı, zehirdir.Kim rastgele din kitabı okursa, imanı bozulur. Daha kötüsü, bundan haberi bile olmaz.
(Seyyid Sıbgatullah-i Hizani “kuddise sirruh” hazretleri)
Ehl-i sünnet âlimlerinin yolundan ayrılmayınız! Bid’at sahipleri ile sohbet etmeyiniz ve onlardan kaçınız!Hadis-i şerifte; (Bid’at sahipleri, Cehennemde azab çekenlerin köpekleri olacaklardır) buyuruldu.Her an Allahü teâlânın rızasını arayınız ve Onun sevgisine kavuşmaya çalışınız! Bu nimetin kokusu gelen yere koşunuz! Dünyaya gelmekten murad, bu nimete kavuşmaktır.
(Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri)
Dertleri gönderen de, dertlerden kurtaran da Allahü teâlâdır. Her birinin belli vakti vardır. Vakitlerini değiştirmek mümkün değildir.Sıkıntılardan şikâyet etmek, fayda vermez.Ona dua eder, yalvarırsanız, hiç gam kalmaz. Dua etmemek, gamların en büyüğüdür.Allahü teâlâ, dua edenleri sever. Öyleyse duaya, yani Onun sevmesine sebep olan dertleri, belaları, nimet bilmelidir.
(Seyyid Nur Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri)
Bu dünya fani. Mutlaka ölüm var. Büyüklerimiz; (Bir şey muhakkak ise, onu olmuş bilin) buyuruyorlar.Onun için geçici olana değil, kalıcı olana talip olmak lazım. Anne karnındaki çocuk, doğmak içindir. Anne karnında yaşamak için değil!Dünyaya gelen insan da ölmek içindir, devamlı yaşamak için değil. Anne karnındaki çocuğu, dokuz ay on gün olunca, orda durdurabiliyor muyuz? Hayır. Mutlaka doğacaktır. Dünyaya gelen insan da, eceli gelince, nefesi bitince, rızık tükenince mutlaka ölecektir. Çaresi yok.
(Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri)
Dininizi rastgele kimselerden, rastgele kitaplardan öğrenmeyin.Allahü teâlâdan korkmayan din adamları, din hırsızıdır ki, bunlarla konuşmaktan ve kitaplarını okumaktan çok sakınmalıdır.Bu gibiler için Bekara suresinin onaltıncı âyet-i kerimesinde mealen; (Hidayeti vererek, dalaleti satın aldılar. Bu alış-verişlerinde birşey kazanmadılar. Doğru yolu bulamadılar) buyuruldu.
(Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri)
Edeb ve hayâ, Müslümanın ziynetidir. Edebi olmayan, Allahü teâlânın sevgisine kavuşamaz.Edeb, büyüklerin emrine Peki demektir.Söz dinlemeyenin edebli olmasından bahsedilemez.
(Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri)
Bak aynaya, tükür kendine. (Nefsine)
(Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri)
Cahil din adamlarından din öğrenmeye kalkışan kimse, mâzallah dinden çıkar da haberi bile olmaz.
(Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri)
Ey Oğul!
Kadere rıza göstermek; kavgalar, çekişmeler ve didişmeler sonunda dünyalığa nâil olmaktan daha güzeldir.
(el-Fethu’r-Rabbânî)
Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor ki,
(Eshâb-ı kirâmı çok sevmek, ta’zîm ve hurmet etmek lâzımdır. Bunun için, ismlerini yazarken, okurken ve işitince, “radıyallahü anh” demek müstehabdır.)
(Se’âdet-i Ebediyye)