Salih Aleyhisselam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Salih Aleyhisselam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 Hüseyin Bin said hazretleri buyurdular ki:

Hiç bir insan, peygamberler(aleyhimüsselâm) bile Allahü teala bildirmeyince doğruyu bulamazlar. Ancak Allahü teala'nın bildirmesiyle bilinir. Salih aleyhisselam kavminde kral idi. Herkes onu pek çok seviyordu. Bir gün ibadet ederken, Cebrail aleyhisselam geldi. Allahü teala'nın, emir ve yasaklarını semud kavmine bildirmesini söyledi. Salih aleyhisselam, Allahü teala'nın emir ve yasakları nedir ben bilemem dedi. Cebrail aleyhisselam, Allahü teala'nın emir ve yasaklarını, razı olduğu yolunu Salih aleyhisselam'a öğretti. Salih aleyhisselam semud kavmine doğruları, Allahü teala'nın emir ve yasaklarını bildirince, kabul etmediler. Düne kadar çok sevdiği kralları iken bütün emirlerini yaptıkları halde, Allahü teala'nın emirlerini bildirince hepsi isyan etti. Pek az kişi iman etti. İman etmeyenler, pek çok idi ve çok işkence yaptılar. Bir gün dediler ki: şu kayanın içinden kızıl tüylü bir deve çıkarırsan sana iman ederiz. Salih aleyhisselam onlara ben bunu nasıl yapayım, bu benim yapabileceğim bir iş değil dedi ise de, hemen Cebrail aleyhisselam geldi, sen dua et Allahü teala senin duanı kabul edecek ve kayanın içinden deve çıkaracak dedi. Salih aleyhisselam da dua etti, kavminin böyle istediğini söyledi. Kaya büyük bir gürültüyle yarıldı içinden deve çıktı. Bu hadise ile iman etmiş olanların imanı sağlamlaştı, şüphede olanlar iman ederek iman edenlerin sayısı biraz daha arttı. İman etmeyenler ise inanmadıkları gibi inkarda daha da aşırı gittiler. Deveyi öldürmek istediler. Salih aleyhisselam onlara dedi ki, sakın bu deveyi öldürmeyin başınıza çok büyük felaket gelir. Bir kuyu vardı, Salih aleyhisselam dedi ki; bu kuyunun suyunu bir gün siz hepiniz içersiniz, öbür gün deve içecek hiç kimse su için gelmesin dedi. Fakat kavmi suyu her gün istediler, devenin gününde de içmek istedikleri için, deveyi öldürmeğe karar verdiler, bunun için 7-8 kişi tuttular ve deveyi öldürtdüler. Deve öldürülünce Allahü teala'nın gazabının çok çabuk geleceğini Salih aleyhisselam kavmine söyledi. Kavmi inanmadı, Salih aleyhisselamın kavmi çok zengindi ve çok sağlam ve güçlü binalar yapmışlardı. Bize bir şey olmaz dediler. Salih aleyhisselam kendine iman etmiş olanları toparlayarak, burası artık lanetlendi, çok acil burayı terk ediyoruz, şu karşıki tepeye çıkalım, bulunduğumuz yerde neler olacak oradan seyredelim dedi. Kendine inananlarla tepeye çıktılar, bu sırada semud kavminin bulunduğu şehirde çok büyük bir deprem başladı. 7 saniye değil 7 saat değil 7 gün sürdü, hiç bir şey kalmadı, her şey toprağın altına karıştı karıştı tekrar çıktı, her şey dümdüz oldu. 


Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem tebuk harbine giderlerken bu vadiden geçiyorlardı.. eshabı kirama buyurdular ki, burası lanetlenmiş bir yerdir, çok hızlı geçin duraklamayın, burada durulmaz, gözünüzden yaş akıtın, bizim başımıza böyle bir şey gelmemesi için dua edin, buyurdular. Peygamber efendimiz'e kafirler beddua et de, ad kavmi gibi, semud kavmi gibi bize de bela gelsin peygamber olduğunu görelim derlerdi. Peygamber efendimiz de ben aranızdayım ben aranızdayken bela gelmez buyururlardı. (Vârisleri de böyledir). Büyüklerimiz buyuruyorki; Belli bir yerin insanları üzerine azab-ı ilahi geliyor olsa, o beldede emr-i maruf yapılıyorsa, Allahü tealanın dinine hizmet ediliyorsa ve Allahü tealanın sevgili kulları varsa, oraya umumi bela gelmez, Allahü tealanın azabı ref olur, yani kaldırılmaz, ertelenir. Oradaki azabı hak edenlerde, dine hizmet edenler ve Peygamber efendimizin varisi olan büyükler hatırına kurtulurlar. Bu hizmetlere ve büyüklere sevgisi olanlar dünyada bile kurtulurlar, ahiretdede inşallah kurtulurlar. Onun için, dinimizin yayılması için gayret etmeliyiz, hiçbirşey yapamıyorsak, hiç olmazsa (Tam İlmihal Seadeti Ebediyye gibi) ehlisünnet itikadını anlatan kitabların dağıtılmasında yayılmasında yardımcı olmalıyız, bir kitab alıp sevdiğimiz bir arkadaşımıza verebilmeliyiz... bunuda yapamayan, bu hizmeti yapanlara dua etmeli onları sevmeliki, bu kişilerin arasında sayılsın.