Bir gün gelecek din bilgileri Hilmi’den sorulacak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bir gün gelecek din bilgileri Hilmi’den sorulacak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir gün gelecek, din bilgileri Hilmi’den sorulacak

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


Çalışmak bir *Ni’met* dir kardeşim. Babam öldüğünde, ben 18 yaşında ve *Lise son* sınıfdaydım. Üç kız kardeşim vardı. Bir de annem vardı. *Sedat* küçüktü o zaman. 


Bir gün Abdülhakim Arvasi Efendi hazretleri bana sordular: *Senin annen, kardeşlerin ne yapıyor?* dediler. 


Ben de; Efendim, kız kardeşlerim ücretle *Nakış* işliyorlar. Her gün, sabahdan akşama kadar göz nûru döküyorlar. Çok zahmet çekiyorlar, zorlanıyorlar, dedim. 


Efendi hazretleri, beni dinleyince; *Hiç zor gelmesin. Meşgûliyet ni’metdir. Meşgûliyet olmazsa şeytân musallat olur. Onların dinleri için, dünyâları için, bu iş çok iyi*, buyurdu. 

********

İstanbuldan Ankaraya, bana mektup yazardı *Efendi* hazretleri. Bir mektûbunda; *Bir gün gelecek, din bilgileri Hilmi’den sorulacak*, diye yazmış. 


Ben bunu okuyunca, içimden; *Allah Allah! Efendi hazretleri benimle şaka mı yapıyor acabâ? Din bilgisi nerdeee, ben nerde?* dedim. 


Ama dediği çıkdı. Şimdi hakîkaten soruyorlar. Hem de bütün dünyâ soruyor. Efendi nin kerâmeti bunlar işte. 


Bana, *Arabî* öğretdi, *Fârisî* öğretdi. Gençler gelirlerdi Efendi hazretlerine, elini öpüp bahçeye çıkarlar, bahçede birbirleriyle oyun oynarlardı, latîfe yaparlardı. Öyle geçerdi zamanları. 


Ama ben gitdim mi, *Efendi* nin yanından hiç ayrılmazdım. Bâzen *Sabah* namâzında giderdim, *Yatsı* ya kadar hiç yanından ayrılmazdım efendim. 

********

Bizim *Herkese Lâzım Olan Îmân* kitâbımız var ya, orada Efendimiz aleyhisselâmın fazîletleri diye bir başlık var. Orada şöyle yazıyor: 


*Namazlardan sonra, 11 ihlâs-ı şerîf okuyan, Cennete istediği kapıdan girsin*, diyor Peygamber Efendimiz. Ama, mü’min olanlar tabii, mü’min olmak şart. 


Kul hakkı olmamak da şart. Bunu, *Eshâb-ı kirâm* için söylüyor Peygamber Efendimiz, bizim için değil ki. *Îmânı* olacak, *Kul hakkı* olmıyacak, namazları *Kazâya* kalmıyacak. 


Onlar için bu, yâni *Eshâb-ı kirâm* için. Eğer biz de onlar gibi olursak, onlara benzersek, biz de dâhil oluruz o zümreye. *Zümre-i fâizîn*; yâni âhirette Cehennemden kurtulan zümre. Kurtulan cemâate inşallah biz de dâhil oluruz kardeşim.