*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Bir *(Kitâb)*ı okumadan önce, *(Kim)* in yazdığına dikkat edin kardeşim. Fakat bu da yetmez. Bunun da *(Yolu)* nu bulmuşlar. Nasıl mı? *(Bozuk)* kitaplarına, ehl-i sünnet âlimlerinin *(İsim)* lerini yazıyorlar.
Hâlbuki alâkası yok. Kandırmak için böyle yapıyorlar. Çok *(Tehlike)* li kardeşim. Onun için çok *(Dikkat)* li olmak lâzım. Bu bozuk insanlar, bozuk *(Kitap)* larını okutabilmek için bu *(Hiyle)* yi yapıyorlar.
Maksatları, gençlerin *(Îmân)* ını çalmak. Onların kitâbını okuyan, *(Küfre)* girebilir mâzallah. *(Huy)*, bulaşıcıdır. İyi huylu olanlarla berâber olursanız, huyunuz düzelir.
Ama, *(Habîs)* ve *(Kötü)* insanlarla berâber olursanız, mutlaka siz de bozulursunuz. Çünkü *(Huy)*, bulaşıcıdır ve dâimâ kötülük *(Hâkim)* dir. İyilik, kötülüğe hâkim olamaz.
Bir *(İbâdet)* in Allahü teâlâ tarafından kabûl edilmesinin iki *(Şartı)* var. Biri, o ibâdetin *(Sahîh)* olması lâzım. Yâni *(Abdest)* in, *(Gusl)* ün, *(Namâz)* ın, dînimizin emretdiği gibi olması lâzım.
Bunun için de *(İlim)* şart. Bilmeden olmaz. Dînimiz, *(Bilmek)* dînidir, bilmiyorsak öğreneceğiz kardeşim. Bilmeden müslümânlık olmaz.
İkinci şart; *(İhlâs)* la yapılması lâzım. İhlâs nedir? *(Samîmiyet)* dir, yâni Allah emretdiği için yapmakdır. *(Niyet)* çok mühim.
İnsanların *(Rızâ)* sı için, başkalarının *(Takdîr)*i için, beğenmesi için olursa, Allahü teâlâ onu *(Beğenmez)*. Allah emretdiği için yapacağız, yoksa kabûl olmaz kardeşim.