Şemsüddîn Muhammed Şâzilî hazretleri

 Vakti en mühim işler ile geçirmelidir...


Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için can atarak gayret göstermek, vakti zikir ve tefekkür ile geçirmek lâzımdır.

 

Şemsüddîn Muhammed Şâzilî hazretleri Mısır'da yetişen büyük velîlerdendir. Önce medresede ilim tahsil etti. Medrese arkadaşlarından biri de, meşhûr muhaddis İbn-i Hacer Askalânî'dir. Sonra tasavvufa yöneldi. Vilâyetin bütün makamlarını geçmiş, ilmiyle âmil, yüksek hâller sâhibi bir kimse idi. Ebü'l-Hasan-ı Şâzilî hazretleri buyurdu ki: "Benden sonra, Mısır'da Muhammed Hanefî ismiyle meşhûr bir zât gelecek, bu ülkenin fâtihi olacak, kendisi büyük şân sâhibidir. O, benim beşinci halîfem olacaktır." İmâm-ı Şa'rânî şöyle nakletti: " Şemsüddîn Muhammed Şâzilî hazretleri ölüm hastalığında; "Kimin bir hâceti, isteği olursa, kabrime gelsin; onu yerine getiririm. Çünkü sizinle benim aramda bir karış topraktan başka bir engel yoktur. Bir karış toprak onunla talebeleri ve dostları arasında engel olan kimse velî değildir" buyurdu." Şâzilî hazretleri 1443 (H.847) senesinde vefât etti.

 

Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki: "Sakın velîlerin kerâmetini inkâra kalkışmayın. Zîrâ kerâmet, Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîfler ile sâbittir. Âdet dışı hâllerin olması, velîler için câizdir. Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebinin îtikâdı böyledir. Çünkü rivâyete göre İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe, bir ara duâ etti ve kendisine semâdan bol yemeklerle dolu bir sofra indi."

 

"Velî, (Lâ ilâhe illallah) deyip, bunun şartlarını yerine getiren kimsedir. Bunun şartları; Allahü teâlâyı ve O'nun Resûlünü sevmek ve dost edinmektir."

 

"Bir kimse âhirete yönelirse, Allahü teâlâ keremiyle, onun dünyâ ve âhiret ihtiyaçlarını giderir."

 

"Vakti en mühim işler ile geçirmelidir. Yalnızken ve başkaları ile birlikte iken takvâ ve havf (korku) üzere olmalı ve ölüm ânını düşünüp, tefekkürü terk etmemelidir."


"Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için can atarak gayret göstermek, vakti zikir ve tefekkür ile geçirmek lâzımdır. Gecelerin karanlığını istiğfâr ile aydınlatmalı (geceleri çok tövbe etmeli) ve bu az vakitte (dünyâ hayâtında) âhiret azığını hazırlamalıdır.”

 

"Bid'atler yayılıp sünnetler terk edildiği zulmetli zamanda, İslâm ilimlerinin tahsîli ve neşri en mühim işlerdendir. Ve Muhammed aleyhisselâmın sünnetini yaymak en büyük maksattandır."

 

"Günahlardan hemen sonra tövbe yapılırsa ve tövbe günahtan sonra üç saat içinde yapılırsa o günah amel defterine yazılmaz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder