ÎMÂN ve İ’TİKÂD

 — ÎMÂN ve İ’TİKÂD: Bir insanın müslimân olabilmesi için, îmân (i’tikâd) sâhibi olması, ya’nî müslimânlığın kanûnlarına ve emrlerine inanması şartdır.Hattâ, yalnız inanması kâfî değildir; bu emrleri beğenmesi ve sevmesi de lâzımdır.

Bu da bir bilgi işidir. İnanma (îmân) çok mühimdir. Îmân, ufak bir şübheyi götürmez. Şübhesi olan, din âlimlerinden şübhesini sorarak ve öğrenerek, gidermelidir. Aksi takdirde, îmân ni’meti, elden gider. Îmânsız insan, dünyânın en bahtsız insanıdır. Çünki, ebediyyen Cehennem azâbında yanmaya mahkûmdur.

Allahü teâlânın emrlerinin ve yasaklarının bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmamak, doğru değildir. Îmân, tam olmalıdır.

Îmân sâhibi olmak için, altı şart vardır: 

1- Allahü teâlâya inanmak, 

2- Meleklere inanmak, 

3- Kitâblara inanmak, 

4- Peygamberlere “aleyhimüsselâm” inanmak,

5- Âhırete (öldükden sonra, tekrâr dirilmeğe) inanmak, 

6- Kazâ ve kaderin Allahü teâlâdan geldiğine inanmak. 

Bunların birisine inanmıyan, îmânsızdır. Bu hâl ile ölürse (Allahü teâlâ cümlemizi muhâfaza buyursun!) ebediyyen Cehennemdedir.


Emekli tümgeneral

Hayri Aytepe

(Tam İlmihâl Se`âdet-i Ebediyye,sf:704)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder