Yadigâr mektûblar 28. mektûb etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yadigâr mektûblar 28. mektûb etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yâdigâr mektûblar 28.mektûb

 1 Zilhicce 1375 [10.7.1956] Yevm-i Terviye Salı  

Ve aleyküm selâm kıymetli kardeşim Fahreddin Bey 

Mektûbunuz vâsıl oldu. Mübârek yazılarınız çok hoşuma gitti.İnşâallah bu mübârek yazılarınız vâsıl-ı tekemmül ederek, hakîkî büyüklerin kıymetli kitâblarını okuyarak ilm-i nâfi sâhibi olursunuz. Din hakkında, sözü i'timâd edilecek kimse artık kalmadı. Herkes kendi görüşü ile söylüyor. Mu'teber kitâbları okumakdan başka çâre kalmadı.

Bağlum'u ziyâret arzunuza memnûn oldum. Bir daha Keçiören'e kadar otobüs ile gider, sonra köye kolayca yürürsünüz. Faruk [Işık] Beyle muârefeniz [tanışmanız], size büyük bir seâdetdir. Kendileri değil Ankara'da, memleketimizde emsâli olmayan bir cevherdir, bir menba'ı seâdetdir, bir pırlantadır. Ondan her dürlü istifâde edersiniz.

Seâdet-i Ebediyye risâlesini iyi okuyunuz ve hattâ ezberleyiniz. Sizin birçok suallerinize orada cevâb bulacaksınız. Suallerinizin cevâbını şöyle hulâsa edebileceğim.

1- İ'tikâda âid en birinci kitâb, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât'ıdır. Fakat Türkçesi fâideli olamıyor. İnşâallah Fârisi öğrenip okumanız nasîb olur. Şimdilik [Şehristânînin bozuk dinleri ve fırkaları anlatan] Milel ve Nihâl tercemesi ve Birgivî Vasıyyetnâmesi ve sonra Ahmed Âsım Efendi'nin Kasîde-i Emâli Şerhi size fâidelidir ve kâfidir. En muvâfık amel kitâbı, Mevkûfât tercemesidir. Bu kitâb güzel ve mu'teber ve güvenilir bir fıkh kitâbıdır.

2-3- Mecmâ'u'l Âdâb ve Necâtü'l-Mü'minîn sâhibleri dinde söz sahibi kimseler değildir. Bunlar nihâyet okuduklarını anlayabilecek hocalardır. Bunların kitâblarında kendilerinden yazdıkları bazı kısımlar vardır; buraları yanlışdır ve çok zararlıdır. Bir halkası çürük olan zincire güvenilemez.

4- Bahsettiğiniz Said Efendi'nin, ilmi vardır. Fakat ilmi kendine ve millete fâideli değildir. Kendisi ve kitâbları fâideli değildir. Din imâmlarımıza ve büyüklerimize tabi' olanların sözleri mu'teber olur.

5- Âişe-i  Sıddîka, Hadîcetü'l-Kübrâ, Fatımâtü'z-Zehrâ radıyallahü anhünne hakkında ve Peygamberimizin sünnetlerini topluca Ahmed Bâki Efendi'nin [İmam Kastalânî'den] iki cild Mevâhib-i Ledünniyye tercemesi çok güzel anlatıyor. Mevsûk [delilli] ve mu'teber bir kitâbdır. Buradan okursunuz.

[6.suale cevâb verilmemiştir.]

7- Abdülhakîm'i Cenâb-ı Hakka güvenerek mektebe göndermedim. Evde okutuyorum. Seneye ilk mekteb imtihânına sokacağım. Küçük kasabalarda bu müşkil olur.

8-Ta'rif ettiğiniz kadın kıyâfeti, temâmen setr ediyor. İyi bir kıyâfettir. Çorabın beden renginde olmaması daha iyi olur.

10- Mevlânâ [Celâleddin Rûmî] tam ve kâmil bir müslimândır. İmâm-ı A'zâm'ın, Muhyiddin-i Arabî'nin ve İmâm-ı Abdülvehhâb Şa'rânî'nin ve diğer büyüklerin kitâblarına düşmanlar kalem oynatdıkları için; Mevlânâ, buna mâni' olmak için kitâbını manzum yazmışdır. Mesnevî çok kıymetlidir; fakat bizim [sizin] gibi câhiller iyi anlayamaz. Bizlere [sizlere] bu kitâbdan fâide değil, zarar hâsıl olur.

11-12-13- [Abdülhakîm Efendi] Şimdi ehl-i tarîk kalmadı; [üstâdı Seyyîd Fehîm efendinin vefat ettiği tarih olan] 1313 [1896] senesinden sonra mürşid-i kamil kalmadı, buyurmuşlardı. Bugün dünyâda hiçbir yerde mürşid-i kâmil [neredeyse] kalmadı. Taklîdciler,câhiller, yalancılar tarikatcı oldu. Yaldızlı sözler ile insanları aldatıyorlar. Hakîkî mürşidler, o büyük insanlar, Peygamberimizin yolunda yürürler, kıl kadar ayrılmazlar. Onlar, Peygamberimizin vekilleridir. Bizim gibi zevallılar, Peygamberimize ve Allahü teâlâya ilticâ etmeği bilemediğimizden, mürşid-i kâmile ilticâ ederiz. Çocuğun, anasına ilticâsına benzer. Mürşidler de Hak teâlânın izniyle imdâda yetişir. Bu husûsda [Abdülhakîm] Efendi merhûmun [Seâdet-i Ebediyye kitabında da yer alan] uzun mektûbu var. [Bir Tesavvuf Mütehassısının Mektûbu]. Görüşür isek size okurum. Hiç şübheli bir nokta kalmaz. Seâdet-i Ebediyye risâlesinin 57. maddesi size fâideli olacakdır.

14- Şerî'atle tarîkat münâsebetlerini en iyi anlatan kitâb Mektûbât'dır.

15- Mevliddeki Kesikbaş hikâyesini okumadım; bilmiyorum. Okursam, bildiririm.

16- Canlı resmine hürmet etmek harâmdır. Makâm-ı ihtirâmda tutulmazsa, harâm değildir. En iyisi hâtıra olarak kapalı mahalde saklamalıdır. Cansız eşyâ resimleri günâh değildir.

Seâdet-i Ebediyye risâlesi benim fikrim değildir. Ben kim oluyorum ki? Hepsi büyüklerin kelâmıdır. Selâm ve duâlar ederim.

Hilmi