Ve aleyküm selam kıymetli Hüseyin Yaşar
Mektûbunuzu okudum. Ni'met ve ihsânın kıymetini takdir etmek ve şükr etmek büyük meziyyetdir. Ve asıl insanlık budur. Cenâb-ı Hak bütün dünyâdaki insanlara adâlet ederek akıl vermiş, din-i İslâmı, seâdet yolunu bildirmekdedir.
Radyoları ve bu muazzam matbû'âtı insanlara keşf etdirerek herkesi seâdete da'vet ederek adl ve merhametini izhâr buyurmuşdur. Âkıl bâliğ olup bu da'veti işitdikden sonra red edenler,beğenmiyenler elbette mes'ûl olacakdır. Cenâb-ı Hak bizlere, bu adlden fazla olarak ihsânda bulunarak müslimân evlâdı yapmış, müslimân muhîtinde yetişdirmiş ve İslâm terbiyesiyle büyütmüş ve sevdiği, seçdiği bir insanı tanıtarak seâdet şerâbını ruhumuza içirmişdir. Bu ihsânı çok az kimselere yapmakdadır. Fakat ihsân yapmak mecburî değildir. İhsân yapmamak zulm değildir. Kâfir ve mürted çocuklarına bu ihsânı yapmaması zulm olmaz. Adl yapmamak zulmdür. Bakkalın bir kilo yerine 900 gram vermesi zulmdür. Bir kilo vermesi adldir. Bir kilodan fazla vermesi ihsândır. Kimsenin, bana ihsân yapmadın demeğe hakkı yokdur. Bizler ne bahtiyârız ki ihsânlar, ni'metler içindeyiz. Çok şükr etmeliyiz.
Müteaddid arkadaşlarınızdan sualler alıyorum. Cevâb yazmağa vaktim olmuyor. Lûtfen arkadaşların hepsine söyleyiniz, beni ma'zur görsünler, afv etsinler. Ta'tilde görüşünce tekrar sorsunlar. Şifâhen söylerim hem de yazmak bazen doğru olmaz.
Kardeşim, müslimân kâfir herkes bizden hak alacak. Mürted, [tekrar] müslimân olursa, o da alacak. Mürted iken hakkı olmaz, kâfirin hakkı olur. Kimsenin küfr malına da karışmamalı, fitneye sebeb olmamalıyız. Şerâb ve içkiler ve lâşeden [kendiliğinden ölen hayvandan] başka her şey maldır. Küfr alâmeti olsa da maldır, tecâvüz etmemelidir [ilişmemelidir].
Özrü olan kimse zor ile imâm olmamalı, günâhı yüklenir. Hasm, alacaklı demekdir.
Bayram hilâli görülmez ise Ramezân-ı şerif 30 gün tutulur. Biz Salı başladık. Ramezân-ı şerîfin 29'ncu gecesi arayacağız; göremez isek herkesle berâber bayram yapacağız.
Annesi Zeki'yi vekîl ta'yin etsin; Zeki [zekâtını] altın olarak versin.
Hüseyin: Şifâ âyetleri 6 dânedir. Mektûba yazmak doğru değildir.
Âdem aleyhisselâmın hareketi kendi makamına, derecesine göre yanlış idi, onun hatâsı bizim ibâdetimizden iyidir. Kitâblar âsim oldu [kabahat işledi] diyor.
Sılaya gidince babanıza söyleyiniz uşr versin. Vermez ise siz yiyiniz. Yidiğiniz mikdâr ya'nî masrafı tahmin edip, onda bir mikdâr altın gümüş fukaraya veriniz. Yememek fitneye sebeb olur.
Orhan Fındıklı'nın mektûbunu aldım, kendisine duâlar ederim. Ona çalışmak, öğrenmek yakışır.
Ahmed Süren: Farzların yalnız tatbik şeklinde ayrılık vardır. Her mezheb aynı emri yapmakda, yalnız emri anlayış farkları olmakdadır. Dünyâ işlerinde de böyle şeyler olur. Hepsi emri yapmak arzusunda olduğundan hepsi makbuldür.
İmâm beşinci rek'ate kalkınca, rükû'a varmadan dönerse berâber selâm verilir. Rükû'dan sonra doğru secdeye varınca biz selâm veririz. Sebebini bilmiyorum.
Köye yapılan câmi' kapısına "İnne's-salâte kânet ale'l-mü'minîne kitâben mevkûtâ" âyetini yazmak muvâfıkdır.
Hanefî mezhebinde birkaç parmak yerden yüksek olursa mihrabda imâm her yerden görülür, daha iyi olur. Ya'nî her ikisi de câizdir.
Hava teğmeni Köksal Alparslan Ankara'dadır. Mektûb aldım. Adresini yazmamış. Bir ay geçdi; cevâb yazmak istiyorum. Adresini bulursanız bildirirseniz iyi olur. Bütün arkadaşlara selâm ve duâlar eyler duâlarınızı beklerim efendim.