Yâdigâr mektûblar 46.mektûb etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yâdigâr mektûblar 46.mektûb etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yâdigâr mektûblar 46.mektûb

 Ve aleyküm selâm kıymetli talebem Ali

Mektûbunuza ve bilhassa duâlarınıza çok teşekkür ederim. Bağlum'u ziyâretinize ve [Abdülhakîm] Efendi Hazretleri'ne ve [orada medfun bulunan] anneme duâlarınıza çok memnûn oldum. Hem onlar sizden istifâde etmiş, hem de siz Efendi hazretlerinden çok istifâde etmişsiniz.

Kardeşim, bu zemânda dünyânın her tarafı berbad. Hele orası pek feci! Sizin orada nefsinize ufak bir muhalefetiniz, size dağlar kadar sevâb kazandırır. Ben de sizin gibi fakültede okurken kızlar etrafımızda cıvıl cıvıl dolaşırlardı. Efendi Hazretlerinin teveccühleri bizi korudu. Cenâb-ı Hak, sizin yardımcınız olsun.

Bu günler çabuk geçer. İnsan yapdığı ile kalır. Sonra pişman olmak fâide vermez. Çok dikkatli ve uyanık olunuz. Sabr edin. Subay olunca helâlinden herşeye kavuşursunuz. Nefs çok şeyler ister. Fakat çabuk bıkar. Sonra daha fenâsını ister. Ve insanı felâkete sürükler. Aman kardeşim, nefse aldanmayın. Sonra insan dünyada ve âhiretde mahcûb olur. Allahü teâlâ müslümanlara dünyâ zevklerinin helâl yolunu göstermişdir. Aklı olan helâl yoldan zevklenir.

Sapık olan ahbâb ve akrabâ ziyâret edilmez. Onlar dost değil, düşmandır. Onlarla görüşme! Darılırsa darılsın! Allahü teâlâyı darıltmamalıdır. Seâdet-i Ebediyye'nin 42'nci maddesini iyi okuyunuz.

Din ve dünyâ seâdetinize duâlar eder, duâlarınızı beklerim efendim.