Hubeyb bin Adiy radıyallahü anh
Eshâb-ı kiramın şehîdlerinden. Ensârdan ve Evs kabilesindendir. Hicretten önce müslüman oldu. Bedir ve Uhud savaşına katıldı.
Hubeyb bin Adiy radıyallahü anh ve Zeyd bin Desinne radıyallahü anh müşriklere esir düşmüştü.
Onları öldürmek için müşriklerin kararlaştırdığı gün gelmişti.
İdam sehpaları kurulmuş, bu iki büyük sahabiyi idam etmek için tüm hazırlıklar tamamlanmıştı.
İpler boyunlarına geçirilince, keyften kendini kaybetmiş müşrikler salyalarını akıtarak;
-" Şimdi senin yerine Muhammed’in (aleyhisselam) olmasını onun öldürülmesini ister miydin? Sen de evinde rahat otururdun!."
Hubeyb radiyallahu anh onlara acıyan gözlerle baktı ve;
-"Medine'de Muhammed aleyhisselâm’ın ayağına bir diken bile batmasına asla râzı olmayacakken, siz bana bunu mu soruyorsunuz?" dedi.
O zaman müşrikler alay edip, gülüşerek, -“Ey Hubeyb, İslâm dininden dön eğer dönmezsen seni muhakkak öldüreceğiz!.”
dediler.
Hubeyb radıyallahü anh,
-“Allah yolunda olduktan sonra benim için öldürülmenin hiç ehemmiyeti yoktur!.” dedi.
Sonra hasret ve umutsuzlukla;
-"Allahım! Şurda düşman yüzünden başka yüz görmüyorum. Allahım, benden Resûlüne ( aleyhisselâm ) selâm ulaştır. Bize yapılan bu işi Resûlüne bildir..”
O an çook uzaklarda Medine'de Resulüllah efendimiz ashabıyla otururken birden;
-"Ve aleyhisselâm!..” dedi.
Ashab merak etti.
-"Vahiy mi geldi ya Resulallah, kimin selamına cevap verdiniz?"
Resulüllah efendimiz;
-"Şu an kardeşiniz Hubeyb'i şehid ediyorlar. İdam sehpasında bana gönderdiği selamını Cebrail aleyhisselam bana bildirdi. Ona cevap verdim!."
Hubeyb radiyallahu anh hazretleri o gün şehid edildi...