Sadaka vermek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sadaka vermek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sadakada 4 özellik vardır

 Sırrî-yî Sekatî Hz.leri buyuruyor ki ;

 

 Sadakada  4 özellik vardır.


 1.Sadaka senin yanında iken azdır, Verdiğin zaman çok olur.


 2.Seninle beraber olunca, yok olur. Verince baki kalır.


 3. Senin yanında olunca, senin olmaz.

 Verdiğinde senin olur.


 4. Senin olunca, sen onu korursun. Onu verdiğin zaman, o seni korur.

Sadakayla ilgili çeşitli sual cevaplar

 Sual: Borcu olan bir kimsenin sadaka vermesi caiz olur mu?

CEVAP

Ödünç alınan ve acil verilmesi gereken borçlar ise sadaka vermek caiz olmaz. Fakat taksitli borçlar ise mahzuru olmaz.


Sual: Taksitli borçlarım var. Muntazaman ödüyorum. Borçlunun önce borcunu ödemesi lazım olduğu için, cüzi miktarda da olsa sadaka versem olur mu?

CEVAP

Evet, kabul olur.


Sual: Hediye mi, sadaka mı daha sevaptır?

CEVAP

Önce aileye nafaka, sonra sadaka, sonra hediye.


Sual: Sadaka niyetiyle yapılan para yardımları vekaleten de olur mu?

CEVAP

Olur.


Sual: Sadaka verirken sevabını Peygamber efendimize göndermeye de niyet etmek caiz mi?

CEVAP

Sadaka verenin, sadaka sevabını Resulullah efendimize ve bütün müminlere göndermeye niyet etmesi iyi olur. Çünkü, kendi sevabından bir eksilme olmadığı gibi, hepsine de ayrı ayrı, hep o kadar sevap verilir. (Redd-ül Muhtar)


Sigara istemek

Sual: Dilenmek haram olduğuna göre, birinden bir tek sigara veya ateş istemek caiz midir?

CEVAP

Caizdir. O kadarcık şey dilenmeye girmez.


Sadaka ve kibir

Sual: Bir arkadaş, şeker, gofret gibi bir hediye verirken (Yakala!) diyerek uzaktan atıyor. Bu, kibir alameti değil midir?

CEVAP

Belki, samimi olduğu için veya hediyeye önem vermediği için olabilir, çünkü İslam Ahlakı kitabında, (Sadaka verenin kibirli görünmesi, fakire karşı değildir. Verdiği malı küçültmektir. Mala kıymet vermediğini gösterir) deniyor. Hediye veren de, hediyesine önem vermediği için öyle yapmış olabilir, ama aralarında samimiyet yoksa, öyle yapmak doğru değildir.


Hayır kurumu

Sual: Cami için verilen parayı, daha önemli bir hayır kurumuna vermek caiz midir?

CEVAP

Daha önemliyse, daha iyi olur.


Hayvan beslemek

Sual: Evdeki kedilere veya sokaktaki köpeklere verdiğimiz yiyecekler sadaka hükmüne girer mi?

CEVAP

Elbette girer. Hattâ kedi, köpek, domuz gibi hayvanlar, evimizdeki, bahçemizdeki buldukları şeyleri yeseler, mesela kurt koyunumuzu, tilki tavuğumuzu, kartal civcivlerimizi yese hepsi sadaka olur. Bir hadis-i şerif:

(Müslümanın diktiği ağaçtan yenilen şey sadakadır. O ağaçtan çalınanlar, vahşi hayvanların ve kuşların yedikleri sadaka olur.) [Müslim]


Paraya kıymet vermemek

Sual: Mendil serip dilenenin önüne parayı, eğilmeden ayakta iken atmak uygun mudur?

CEVAP

Paraya önem vermemek maksadıyla yapılırsa mahzuru olmaz. Çünkü İslam Ahlakı kitabında, (Sadaka verirken, neşe ve sevinçle karışık tekebbür etmeli. Sadaka verenin tekebbürü, fakire karşı değildir. Verdiği malı küçülttüğünü ve mala kıymet vermediğini gösterir) deniyor. Dilenciye niye kibirlensin ki? Dilenci de o hareketten alınmaz. Atılan parayı havada kapar.


Muhtaç olanın sadaka vermesi

Sual: Bir kimsenin, bakmakla sorumlu oldukları muhtaç iken, başka muhtaçlara yardım etmesi uygun olur mu?

Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde buyuruluyor ki:

“Kendisine ve bakması vacib olanlara lazım olandan fazla malı bulunan kimsenin sadaka vermesi müstehabdır. Bakması vacib olan kimsesi muhtaç iken, bunun sadaka vermesi günahtır. Sıkıntıya sabredemeyecek kimsenin, kendi muhtaç olduğu malı, parayı sadaka vermesi caiz değildir, tahrimen mekruhtur. Sadaka veren kimsenin, sadaka sevabını, Resulullah Efendimize ve bütün müminin ve müminâta göndermeye niyet etmesi iyi olur. Çünkü, kendi sevabı azalmaz ve hepsine de ayrı ayrı, hep o kadar sevap verilir.”

Sadaka-i cariye

 Sual: Sadaka-i cariye ne demektir?

CEVAP

Öldükten sonra da, amel defterimize sevap yazdıran sadakadır. Sadaka-i cariye, cami, çeşme, yol yapmak, ağaç dikmek, faydalı ilmi eser bırakmak gibi insanlara faydası dokunan her çeşit iyi işlerdir. Bir hadis-i şerif meali:

(İnsan ölünce, üç şey hariç ameli kesilir: Sadaka-i cariye, faydalı ilmi eser bırakmak veya ona dua ve istigfar edecek salih evlat.) [Müslim]


Herkes cari sadaka olarak cami yaptıramaz, ilmi eser yazamaz. Ama kolayı var. Faydalı bir eserin dağılmasına sebep olmak da, o kitabı yazmak gibi sevap getirir. Bir hadis-i şerif meali:

(Mümine, öğrenip yaydığı ilmin sevabı, ölümünden sonra da devam eder.) [İbni Mace]


Faydalı eserden maksat, dinimize dünyamıza faydalı olan her eser buna dahildir. Fıkıh kitabı, tefsir kitabı, ilmihal kitabı, tıp, fizik, kimya kitabı faydalı kitaplardandır. Kasetler, CD’ler, filmler faydalı olmak şartı ile hepsi sadaka-i cariye hükmündedir. Faydalı olmak şartı ile bir radyo, bir televizyon, bir gazete, bir dergi, bir internet sitesi gibi her çeşit yayın, sadaka-i cariyeye dahildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana yüz şehit sevabı vardır.) [Hakim] (Ya bir farzı veya vacibi meydana çıkarmanın sevabının ne kadar çok olduğu buradan anlaşılmalıdır.)


Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları, hakiki din kitaplarına uyanlara yüzlerce şehit sevabı verilir. Sünnete yapışmak, sünneti ortaya çıkarmak Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını öğrenmekle olur.


Bayramlarda, özel günlerde hediye olarak bir kimse, ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından bir kitap, mesela bir İslam Ahlakı kitabı hediye verse, yüz şehit sevabı alır. Çünkü unutulmuş sünnetlerin yanında, farzlar ve vacipler de yayılmış oluyor. Bozuk din kitabı vermek de bunun aksi olup, çok veballi bir iştir, bu sefer işlenen günaha da ortak olmuş olur.


Sevabını hediye etmeli

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:

Sadaka [ve Kur'an-ı kerim okumanın] sevabını önce Peygamberimizin mübarek ruhuna hediye etmeli, sonra ölülerin ruhlarına göndermelidir. Böylece kabul olma ümidi fazla olur. Sevabını bütün müminlerin ruhlarına da hediye etmek iyi olur. Her birine sevabın hepsi ulaşır. Kendi sevabından bir eksilme olmaz. (2/36)


Camiye verilecek para

Sual: Babam, (Şu parayı al, bir camiye ver!) dedi. Bu parayı İslam âlimlerinin kitaplarını dağıtarak emr-i maruf yapan yerlere vermek caiz olur mu?

CEVAP

Elbette olur. İslamiyet’i yaymak için verilmiş olur, daha önemlidir.


Cami yaptırmak

Sual: Bir kimsenin yaptırdığı küçük bir cami yıkılıp, yerine başkası büyük bir cami yaptırsa, öncekinin sevabı kesilir mi?

CEVAP

Kesilmez.

İsraf da, cimrilik de etmemeli

 Sual: Çok sadaka verenler oluyor. Sadaka vermek israfa girer mi?

CEVAP

Sadaka vermekte de, israf olur. Sabit bin Kays hazretleri, bir günde 500 ağacının hurmalarını toplayıp hepsini sadaka vererek evi için hurma bırakmayınca, (Hepsini vermeyin!) âyet-i kerimesi geldi. Muaz bin Cebel hazretlerinin bir hurma ağacı vardı. Hurmalarını toplayıp hepsini sadaka verip kendine bir şey bırakmayınca, (Fakat israf etmeyin!) mealindeki âyet-i kerime geldi. Bir erkek çocuğu, Resulullah efendimize gelip bazı lüzumlu şeyleri istedi. Peygamber efendimiz, onların hiçbirinin bugün kendisinde bulunmadığını bildirince, çocuk, gömleğini istedi. Hemen mübarek arkasından gömleğini çıkarıp verdi. Gömleksiz kaldı. O zaman, (Ey Habibim, kendine kalmayacak şekilde dağıtma!) âyet-i kerimesi geldi.


Borcundan çok malı olmayan veya çoluk çocuğu sıkıntıya sabredemediği hâlde, bunların ihtiyacını karşılayacak maldan fazlası bulunmayan veya sıkıntıya katlanamadığı hâlde, kendisi muhtaç olanın, sadaka ve ödünç vermesi israf olur. Bir hadis-i şerif meali:

(Kendisi veya çoluk çocuğu muhtaçken veya borcu varken verilen sadaka kabul olmaz. Borç ödemek, sadaka ve hediye vermekten önce gelir.) [Buhari]


Kendisi veya çoluk çocuğu sabredemeyenin, sadaka vermesi mekruh olur; hattâ bazı âlimlere göre, hiç kabul olmaz. (Tarikat-ı Muhammediyye)

Haram maldan zekât, sadaka verilir mi?

 Sual: Haramdan sadaka verilse ne olur?

CEVAP

Haramdan sadaka verilse, alan fakir de haramdan olduğunu bilerek, verene, Allah razı olsun dese veya Allah kabul etsin dese ve veren de, âmin dese, ikisi de küfre girer.


Bir kimsenin elindeki malın haram mal olduğu bilinmedikçe, çalınmış veya kumardan almış olsa bile, elindeki bu malın onun helal mülkü olduğu kabul edilir. Bunu verince, mülk-i habis ise de, almak caiz olur. Verilenin haram mal olduğu kesin bilinirse, bunu almak caiz olmaz.


Haram malı, hediye vermek caiz olmaz. Haram olduğunu bilenin de, bunu alması caiz olmaz. Eline, haram mal, mesela para geçen, bunu sahibine vermeli, sahibi bilinmiyorsa, fakire sadaka vermelidir. Başka yere vermesi günah olur. Bu malı almak, fakirlerden başka kimseye caiz olmaz. Yalnız vârisin, haram mal olduğunu bildiği halde, mirası alması caiz olur. Sadaka olarak verdiği fakir, haram malı kendisine hediye ederse, bunu kendisi de kullanabilir.


Malının çoğunun helal olduğu sanılanın verdiği hediyeyi almak caiz olur. Malı haram ise caiz olmaz.


Bulanık suyun temiz olduğu kabul edilir. Çünkü, suyun aslı temizdir. Necis olması ise, şüphelidir. Kazancının çoğu haramdan olan kimsenin verdiği malın haramdan olduğu kesin olarak bilinmedikçe, bu malını almak haram olmaz, mekruh olur. Malının çoğu helal olanın hediyesi alınır. Çoğu haram ise, helal diyerek verdiği alınır. Verirken söylemedi ise, araştırıp zannına göre amel eder.


Sual: Benden düştüğü şüpheli bir para var. Haram olan bir şeyi sadaka olarak vermek haram olduğunu biliyorum. Bu parayı ne yapmam lazım?

CEVAP

Fakirsen kendin kullanabilirsin, zenginsen bir fakire ver. Bulunan para sizin olmasa da haram para değildir. Bir fakire vermekte mahzur yoktur.


Sual: Din kitaplarında, (Haramdan kazanılan bir mal, sadaka olarak verilse, bunu bilerek alan, Allah kabul etsin derse kâfir olur; fakat Allah razı olsun denirse küfür olmaz) deniyor. Niye biri küfür de öteki değil?

CEVAP

Haram maldan sevab beklenmez. Yani dinimizde haram malın sevabı olmayacağı bildirilirken, Allah kabul etsin diyerek, dinin emri kabul edilmemiş oluyor. Allah razı olsun demek ise, bu halinden, haram işlediğinden dolayı Allah razı olsun demek değildir. O manada söylenirse, elbette o da küfür olur. Allah seni razı olacağı hale getirsin anlamında bir duadır. Gerektiğinde kâfire böyle dua edilebilir. Yani onun hidayeti için dua ediliyor. Bu caiz olur. Fakat kâfire, Allah sana rahmet etsin diye dua etmek caiz olmaz.


Haram parayla hayır yapmak

Sual: Toplanan helal ve çeşitli haram paralarla cami yaptırılır mı? Haram para hayra sarf edilir mi? Haram parayı verene, Allah razı olsun denir mi?

CEVAP

Birgivi vasiyetnamesi şerhi’nde, (Bir kimse, elindeki kati haram olan maldan sadaka verse, sevab umsa, alan fakir, haramdan olduğunu bilerek, verene Allah razı olsun dese, veren de veya başka bir kimse de âmin dese, hepsi kâfir olur) deniyor. İbni Abidin hazretleri burada, (Haram olduğu bilinen belli malla cami yaptırmak ve başka hayır yaptırmak ve bunlara karşılık sevab beklemek de küfürdür) buyuruyor. (S. Ebediyye)


Haramdan mal kazanmak, haramdan sadaka vermek ayrı, haramla helali karıştırarak kullanmak ayrıdır. Kullanmanın caiz olması, haramın caiz olması demek değildir. Haramdan kazanan, elbette cezasını çekecektir. Bu konuda, merhum hocamıza sorduğumuz sualin cevabı şöyleydi:

İki veya daha çok farklı haram mallar, birbirleriyle ve helal mallarla karışırsa mülk olur. Her türlü kullanması caiz olur. Yani cami yaptırılır. Haram parayı verene Allah razı olsun demek caizdir, fakat Allah kabul etsin demek küfür olur.


Haramdan sevab beklendiği için küfür oluyor, ama o kimseyi Allahü teala razı olduğu yola çevirebilir. Kâfire bile, imana gelmesi veya razı olacağı hale çevirmesi niyetiyle Allah razı olsun denir. Böyle söylemek bu hâlinden razı olsun demek değildir, onu razı olacağı hale çevirsin demektir. Demek ki, bu niyete göre kâfire bile Allah razı olsun denebiliyor. Böyle bir niyet olmadan Allahü tealanın kâfirden razı olması için söylemek küfür olur.


Sırf tek haram parayla yapılan camide namaz kılmak caiz olmaz.

Müminler bir vücut gibidir

 Sual: Bosna’ya yardım için para toplanıyor. Yardımların yerine ulaşıp ulaşmayacağını bilmiyoruz. Yardımlar yerine ulaşmazsa, yardım edenler mesul olur mu?

CEVAP

Yardımı toplayan, müslüman ise, yardım etmek gerekir. Yardımın ulaştırılmasında bir kusur veya hıyanet olursa, günah, onların olur. Onun için, dünyanın neresinde olursa olsun, müslümanlara yardım etmelidir! Amerika’daki, Afrika’daki müslümanlara da yardım etmelidir! Bütün müslümanlar bir ailenin fertleri, hatta bir vücut gibidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Birbirine karşı muhabbet ve merhamette, müminler, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut, rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul olduğu gibi, müslümanlar da birbirlerine yardıma koşmalıdır!) [Buhari]


Dertler müşterektir

Bu bakımdan, dünyanın öteki ucundaki bir müslümanın derdi, bizim derdimiz demektir. Ona yardım etmek gerekir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Müslümanların dertleri ile ilgilenmeyen, onlardan değildir.) [Hakim]


Yiyecek, giyecek ve başka ihtiyaçları için müslümanlara yardım, hem vazifedir, hem de çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir müslümanın sıkıntısını gidereni veya bir mazluma yardım edeni, Allahü teâlâ affeder.) [Buhari]


(Bir din kardeşinin ihtiyacını gideren, ömür boyu Allahü teâlâya ibadet etmiş gibi sevap kazanır.) [Buhari]


(Kim bir mümini, bir münafıkın eziyetinden korursa, Allahü teâlâ da onu, Cehennem ateşinden korur.) [Ebu Davud]


(Allah indinde, en kıymetli amel, mümini sevindirmek, sıkıntısını gidermek, borcunu ödemek veya karnını doyurmaktır.) [Taberani]


(Din kardeşini savunan müslümanı Allahü teâlâ, Cehennem ateşinden korur.) [Taberani]


(Din kardeşinin aleyhinde konuşulurken, ona müdafaaya gücü yeterken, bunu yapmayanı, Allahü teâlâ dünya ve ahirette zelil eder.) [İbni Ebiddünya]


(Allah katında en kıymetli amel, bir müslümanı sevindirmek yahut bir sıkıntısını gidermek veya sabrını taşıran bir kederini ortadan kaldırmak yahut borcunu ödemektir.) [Ebuş-şeyh]


(İnsanların iyisi, insanlara iyilik edendir.) [İ. Ahmed]


(Arkadaşın iyisi, arkadaşına, komşunun iyisi ise komşusuna iyilik edendir.) [Tirmizi]


(Sizin en iyiniz, kendisinden hep iyilik beklenen ve kötülük etmeyeceğinden emin olunandır.) [Tirmizi]


(Hayra vesile olan, hayır işlemiş gibidir. Allahü teâlâ, sıkıntıya düşene, çaresize yardım edeni sever.) [İbni Neccar]


(Layık olana da, olmayana da iyilik et. Eğer layık olana iyilik edersen ne iyi. Eğer o kimse iyiliğe layık değilse, sen, iyilik ehlinden olursun.) [İbni Neccar]


Sevdiğini vermek

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe, iyilik ve hayra nail olamazsınız. Ne infak ederseniz, Allahü teâlâ, onu hakkıyla bilir ve mükafatını verir.) [Al-i İmran 92]


İnfaktan maksat zekat diyenler oldu. (Sevdiğiniz maldan zekat vermedikçe saadete eremez, Cennete giremezsiniz. Cimrilikten ve mal sevgisinden temizlenmiş olmazsınız) dediler. İnfak edilen her şeyi Allahü teâlâ bilir, dünyada hakkını verir, ahirette de sevabını ve derecesini artırır. Ömer bin Abdülaziz hazretleri, yüklerle şeker alıp sadaka olarak dağıtırdı. Dediler ki:

(Niçin parasını değil de, şeker alıp sadaka ediyorsun?)

Buyurdu ki:

(Bu şeker, bana paradan daha kıymetlidir, şekeri çok severim.)


Âyet-i kerime nazil olunca, Hazret-i Ömer, en iyi cariyesini azat etmişti. Oğlu Hazret-i Abdullah da en iyi cariyesini azat etmişti. Kendisine dediler ki:

(Kıymetli cariyeyi niçin bıraktın?)

Buyurdu ki:

(Bu âyeti işitince bıraktım. Kişi sevdiğini vermeyince sevdiğini elde edemez.)


Harun Reşidin zevcesi Zübeyde, otuzbin altın harcetmiş, bir mushaf yazdırmıştı. Tamamlanıp da kendisine getirdikleri vakit bu âyet-i kerimeyi okuyunca, hemen mushafı kapayıp: (Alın bunu, salih bir müslümana hediye edin. Şu anda bu mushaftan daha çok sevdiğim bir şey yoktur) dedi.


Âyet-i kerime nazil olunca, Hazret-i Ebu Talha, en sevdiği malı olan bir bahçeyi Allah yolunda tasadduk etti. Zeyd bin Harise hazretleri de, Seyl adındaki atını tasadduk etti.


Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki:

(Bir kimse sevdiği bir tek hurmayı bile Allah rızası için tasadduk ederse, bu âyetteki iyilik ve hayra mazhar olmuş olur) buyurdu. (Tibyan)

Sadakayı gizli mi vermeli?

 Sual: Fakirin onurunu kırmamak için sadakayı gizli mi vermek gerekir, yoksa başkaları da yardımda bulunsun diye bir teşvik için açıktan verilmesi mi daha iyi olur?

CEVAP

Sadakayı, yardımları bazen açık vermek gerekirse de, genel olarak gizli vermek daha iyidir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Sadakayı açık verirseniz güzel olur, gizli verirseniz, sizin için daha hayırlıdır.) [Bekara 271]


Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Kıyamette, başka himaye bulunmayan günde Allahü teâlânın himayesindeki 7 kişiden biri, verdiği sadakayı gizleyen, sağ elinin verdiğinden sol eli haberi olmayan kimsedir.) [Buhari]


(Gizli [sadaka, hayır hasenat ve ibadetler] aşikâreden efdaldir. Ancak, iyi örnek teşkil edecekse, aşikârelik gizliden efdaldir.) [Deylemi]


(Sadakayı gizli vermek Cennet hazinesindendir.) [Hatib]


(Gece kılınan namazın gündüz kılınan namaza göre üstünlüğü, gizli verilen sadakanın, aşikâr verilen sadakaya olan üstünlüğü gibidir.) [Taberani]


(Kur'anı aşikâre okuyan, aşikâre sadaka veren gibi, gizli okuyan da gizli sadaka veren gibidir.) [Tirmizi]


(Gizli sadaka Rabbin gadabını söndürür.) [Beyheki, Taberani, İbni Asakir]


Gösterişe kaçmak

Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:

(İyi bir amel yapanın amel defterine gizli yapılmış salih amel olarak yazılır ve sevabı 70 kat artırılır. Kişi bu ameli açıklarsa, aşikâre amel sevabı yazılır. Artırılan sevapları silinir. Bu amelini tekrar herkese söyler, adının anılmasından ve övülmekten hoşlanırsa, aşikâre amel sevabı da silinir, gösteriş, riya olarak yazılır.) [Beyheki]


İstemeyi meslek haline getirenler hariç, bir fakire herkesin gözü önünde yardımda bulunmak, sadaka vermek onun haysiyetine dokunabilir. Muhtaçların gönül rahatlığıyla yapılan yardımı alabilmeleri için hayırlar gizli verilmelidir. Bir müddet önce, Bursa’da bir öğrencinin açıktan yapılan bir yardım sebebiyle intihar ettiğini gazetelerden okumuşsunuzdur.


İslam büyükleri, sadakayı gizlice bir a’manın eline bırakır veya fakir uyurken cebine koyar veya bir çocuk vasıtasıyle fakire gönderirlerdi. Fakiri şükran borcu altına sokmamak için gizli verirlerdi.

Maksat riya ve minnetten sakınmaktır. Fakir vereni görürse, riya ve minnet karışabilir. (Gösterişe ve minnete sebep olan hayır kabul olmaz) buyurulmuştur. Farz olan zekâtın aleni olarak verilmesi efdaldir. Bunda riya olamaz. Zekâtın böyle alenen verilmesi, zekâtını vermemiş olmak töhmetinden kurtarır, başkalarına da örnek teşkil etmiş olur. İbni Abbas hazretleri, gizlice verilen nafile sadakanın sevabı, alenen verilenden 70 kat fazladır buyurdu. Zekâtın sevabı ise gizlice verilenlerine göre 25 kat fazladır.


Gizli sadakanın üç faydası:

1- Halk; fakirin sadakayı ihtiyaçsız aldığını sanarak suizanna düşebilir. Fakir kötülenir, halk da gıybet edebilir.


2- Hadis-i şerifte, (Veren el, alan elden üstündür) buyuruluyor. Sadaka açıktan verilince fakir zillete düşebilir. Müslümanı zillete düşürmemelidir.


3- Sadaka bir cins hediyedir. Hadis-i şerifte, (Birine gelen hediyeye, yanında bulunanlar ortaktır) buyurulmuştur. (Hakim)


Fakir yanında bulunanlara ondan bir şey vermezse hoş olmaz. Buna sebep olmak da hoş değildir.

En üstün sadaka

 Sual: En üstün sadaka nedir?

CEVAP

Bu, sadaka verenin veya verilenin durumuna göre değişir. Mesela, aç bir kimse varsa, onu doyurmak en üstün sadaka olur. Bir kimsenin, maddi imkânı olmayan, borçlu bir arkadaşı varsa, onun için en üstün sadaka bu arkadaşını borçtan kurtarmak olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(En üstün sadaka, su vermektir.) [Nesai]


(En üstün sadaka, aç bir canlıyı doyurmaktır.) [Beyheki]


(En üstün sadaka, iki kişinin arasını bulmaktır.) [Taberani]


(En üstün sadaka, dilini tutmaktır.) [Deylemi]


(En üstün sadaka, gizli verilendir.) [Taberani]


(En üstün sadaka, ilmi yaymaktır.) [Taberani]


(En üstün sadaka, ilim öğrenip, başkasına da öğretmektir.) [İbni Mace]


(En üstün sadaka, kin güden yakınına verilendir.) [Taberani]


(En üstün sadaka, sağlıklı, mala tamahı çok olup, zenginliği umup fakirlikten korkarken verilen sadakadır.) [Müslim]


(En üstün sadaka, doğru sözü yerinde söylemektir.) [Hâkim]


(En üstün sadaka, Ramazan’da verilendir.) [Tirmizi]


Sadakada öncelik

Sual: Sadaka verirken, öncelik sırası nasıl olmalıdır?

CEVAP

Bu, kişinin durumuna göre değişir. Mesela, borcu olanın, önce borcunu ödemesi gerekir, fakat taksitli borcu olup da, günü gelince ödeyebilecek olan, borcu bitmeden de sadaka verebilir. Zekât borcu varken verilen sadaka da, kabul olmaz. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Zekât niyetiyle fakire bir altın vermek, yüz bin altın sadaka vermekten daha sevabdır, çünkü zekât vermek, farzı yapmaktır. Sadakalarsa, nafile ibadettir. Farz ibadetin yanında nafile ibadetlerin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında, damla bile değildir. Şeytan aldatarak, kazaları kıldırtmayıp ve zekât verdirmeyip, nafileleri güzel gösteriyor. (3/17)


Kendi ailesinin nafakasını temin etmeden de, başkasına sadaka verilmez. Sadaka verirken, kendi ailesinden sonra, salih olan fakir akrabalara öncelik vermelidir. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Fakire verilen sadaka, bir sadakayken, akrabaya verilen sadaka, hem sadaka ve hem de sıla-i rahim olmak üzere, iki sadakadır.) [Nesai]


(Yakın akraba ve komşuya verilen sadakanın sevabı iki misli fazladır.) [Taberani]


Bir kadın da, Resulullaha, (Fakir kocama hediye versem, sadaka yerine geçer mi?) diye sual ettirdiğinde Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(İki sevab vardır. Biri sadaka, diğeri de sıla-i rahim sevabı.) [Buhari]

Sadaka vermenin önemi

 Sual: Sadakanın önemi nedir?

CEVAP

Allah rızası için yapılan, maddi ve manevi her iyiliğe, sadaka denir. Şeytan verdirmek istemese de sadaka vermelidir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

(Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup, size cimriliği, çirkin şeyleri emreder, sadaka verdirmek istemez. Allah ise kendi lütfundan size mağfiret ve bol nimet vadediyor. Allah'ın ihsanı geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.) [Bekara 268]


Sadakanın faydaları hakkında, hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder.) [Beyheki]


(İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin.) [İbni Sünni]


(İyilik ömrü artırır, sadaka günahları giderir ve kötü ölümden korur.) [Taberani]


(Sadaka kibri yok eder.) [Tirmizi]


(Sadaka verenin rızkı artar ve duası kabul olur!) [İbni Mace]


(Sadaka vermeye engel olana, lanet olsun.) [Isfahanı]


(Sadaka, kabir azabından korur. Kıyamette de himaye altına alır.) [Beyheki]


(Sıkıntılarınızı sadakayla önleyin.) [Deylemi]


(Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder.) [Tirmizi]


(Vallahi, sadaka vermekle mal eksilmez. O halde sadaka verin!) [İ. Ahmed]


(Sadaka malı artırır. Öyleyse sadaka verin.) [İbni Ebiddünya]


(Sadaka 70 çeşit belayı önler. Bunların en hafifi cüzzam ve barastır.) [Hatib]


(Sadaka şeytanın belini kırar.) [Deylemi]


(Gizli verilen sadaka, Allah'ın gazabını söndürür.) [Beyheki]


(Sırf Allah rızası için sadaka verene, kıyamette Allahü teâlâ, "Ey kulum, sen benim rızamı gözettin, ben de seni hakir etmem ve vücudunu Cehenneme haram kılarım. Haydi, Cennete istediğin kapıdan gir" buyurur.) [Deylemi]


(Az da olsa sadaka verin. Parayı saklayıp vermeyene, Allah da ihsanını keser.) [Müslim]


(Rızkının bol olmasını isteyen sadaka versin.) [Deylemi]


(Sadaka vererek rızkınızı bollaştırın.) [Beyheki]


(Sadaka malı çoğaltır.) [İbni Adiy]


(Sadaka vermede acele edin; çünkü bela, sadakayı geçemez.) [Taberani, Beyheki]


(Sadaka verin. Çünkü sadaka Cehennemden kurtuluşunuza sebep olur.) [Taberani]


(Bir hurma tanesi de olsa, sadaka olarak verin; çünkü o, az da olsa açlığı dindirir ve suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder.) [İbni Mübarek]


(Güne başlarken sadaka vermek, felaketleri önler.) [Deylemi]


(Sadaka, nafile oruç tutmaktan daha faziletlidir.) [Beyheki]


(Sevabı Müslüman ana babasına niyet edilerek verilen sadakanın sevabı, onlara da gider, kendi sevabından da bir şey eksilmez.) [Taberani]


(Sadaka olarak verilen bir parça ekmek, Allah katında Uhud dağı kadar büyür.) [Taberani]


Sadaka vermek

Sual: Her gün sadaka vermek gerekiyormuş. Bulamayan ne yapar?

CEVAP

Resulullah efendimizle Eshab-ı kiram arasında şöyle bir konuşma geçer. Peygamber efendimiz buyurur ki:

- Her müslümanın sadaka vermesi lazımdır.

- Ya Resulallah, bulamayan kimse ne yapar?

- Çalışır, kazanır ve sadaka verir.

- Çalışacak bir iş bulamazsa ne olur?

- İhtiyacı olan kimseye herhangi bir şekilde yardım eder.

- Yardım edilecek bir kimse de bulamazsa?

- Herhangi iyi bir iş yapması [malım olsaydı ben de verirdim demesi, birine yol göstermesi, yoldaki sıkıntı veren bir şeyi kaldırması, ölümü hatırlaması, zararı dokunmaktan sakınması, ilim öğrenmesi ve öğretmesi gibi hususlar] da onun için bir sadakadır. (Buhari, Müslim, Nesai)


Kime vermeli

İlim tahsili yapılan yerlere, gerek zekât, fıtra, adak ve akika, gerekse sadaka şeklinde yapılan yardım, insanı kazalardan belalardan korur. Dünyada, sıhhat ve afiyet içinde bir ömür sürmeye sebep olur. Ayrıca farz olan cihad ve ilim yayma sevabına kavuşulur. Böylece yardım yapan kişi, hem dünyada hem de ahirette çok büyük nimetlere kavuşmuş olur. İlim yaymanın sevabını Peygamber efendimiz şöyle ifade buyuruyor:

(Bütün ibadetlere verilen sevap, Allah yolunda cihada verilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Cihad sevabı da, emr-i maruf ve nehy-i anilmünker sevabı [dinin emir ve yasaklarını öğretme] yanında, denize nispetle bir damla su gibidir.) [Deylemi]


İhlas Vakfı, öğrenci yurtlarında binlerce üniversiteli fakir öğrenciyi ve bilhassa Türk dünyasından gelen muhtaç öğrencileri barındırmaktadır. Onların birçok ihtiyacı, hayırseverlerin yardımları ile sağlanmaktadır. İhlas Vakfı senelerdir, hayırsever vatandaşlarımızın yaptıkları yardımları, en iyi şekilde değerlendirmektedir. İhlas Vakfı, Türk Dünyası’ndan gelen fakir öğrencilere her türlü yardımı yapmaktadır. Azerbaycan, Türkmenistan, Çeçenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kırım, Doğu Türkistan ve diğer Türk topluluklarından gelen öğrencilere Türkiye’nin büyük şehirlerinde açtığı öğrenci yurtlarında her türlü maddi ve manevi yardımı yapmaktadır.


Yurtlarda üç öğün yemek çıkmakta, İhlas Vakfı, öğrencilere sevgi ve şefkat kucağını açmaktadır. İhlas Vakfı öğrenci yurtlarının bir yıllık et ihtiyacı hayırseverlerin verdikleri kurban vekaletleri ile karşılanmaktadır. Vakfa verilen kurban vekaletleri ile hayırseverler adına, kurbanlıklar satın alınmakta ve dinimize uygun olarak kesilen kurbanlar, soğuk hava depolarında muhafaza edilmektedir. Bir yıl boyunca da, bu etler yurtların yemek ve et ihtiyacında kullanılmaktadır.


Yıllardır ülkemizin ve Türk dünyasının binlerce gencine, öğrenci yurtlarında bir aile ortamı sıcaklığında sevgi ve şefkatle muamele eden İhlas Vakfı’na kurban vekaleti vererek yardım etmek, destek vermek gerekir. Çünkü hadis-i şerifte, (Hayra vesile olan hayır yapan gibidir) buyuruluyor.


70 yıllık komünizm zulmünden kurtularak ülkemize gelen misafir öğrencilere en iyi ev sahipliği yapan İhlas Vakfı, ülkemizin yüz akıdır. Eğitime ve devletimize verdiği hizmet ve destek ile en iyi şekilde kamu hizmeti yapmaktadır. Dünya tarihinde vakıf medeniyetini kuran dedelerimizin torunu olarak vakıfları, hayır kurumlarını ve ilim yuvalarını kurban vekaleti vererek veya başka şekilde desteklemek, bilgili, kültürlü öğrencilerin yetişmesine katkıda bulunmak milli ve dini bir vazifedir.


Arzu edenlerin zekât ve sadaka-i fıtraları da, fakir öğrencilere verilmek üzere vekaleten kabul edilmektedir. Bu hayırlı hizmete değerli okuyucularımızın da katkıda bulunmasını önemle tavsiye ediyoruz.


İhlas Vakfı'na kurban vekaleti veren, bu vakfın hizmetlerine iştirak etmiş olur. Kurban vekaleti vermek isteyenler, herhangi bir İhlas Vakfı öğrenci yurduna veya Türkiye Gazetesi bürosuna giderek veya telefon ederek, kurban vekaleti verebilirler. www.ihlasvakfi.org.tr internet sitesinden de vekalet verilebilir. Mail, telefon ve faks bilgileri ile gerekli hesap numaraları, kurban bedelleri hakkında bilgi, bu sitede mevcuttur.


Neler sadakadır?

Sual: Neleri yapmak, sadaka olur?

CEVAP

Allah rızası için yapılan her iyilik, sadakadır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kendine ve çoluk çocuğuna harcadıkların birer sadakadır.) [Beyheki]


(Her iyilik, sadakadır.) [Tirmizi]


(Güzel söz, sadakadır.) [İ. Ahmed]


(Güler yüzle selam vermek, sadakadır.) [Beyheki]


(Din kardeşine güler yüz göstermek, sadakadır.) [Tirmizi]


(Bir ağaçtan yenilen veya çalınan şeyler, o ağacı diken için sadaka olur.) [Müslim]


(Birine iyi şeyler öğretmek, kötülük yapmasını önlemek, sorana yol göstermek, sokaktaki zararlı şeyleri temizlemek, birer sadakadır.) [Tirmizi]


(Herkesin eklem yeri kadar sadaka vermesi gerekir. Sübhanallah, Elhamdülillah, La ilahe illallah veya Allahü ekber demek, birer sadakadır. İyiliği tavsiye etmek, kötülüğe önlemeye çalışmak, birer sadakadır. İki rekât kuşluk namazı kılmaksa, bütün bunları karşılar.) [Müslim]


(Emr-i maruf, nehy-i münker yapmak sadakadır.) [Müslim]


(Müdara etmek sadakadır.) [Deylemi]


(Hastanın nefes alıp vermesi sadakadır.) [Hatib]


(Camiye giderken atılan her adım da bir sadakadır.) [İ. Ahmed]


(Ölümü hatırlamak sadakadır.) [Deylemi]


(Borçlu fakire, ödemesi için mühlet verenin, her günü, bir sadaka olur.) [Taberani]


(Yolunu kaybetmişe yol göstermek bir sadakadır.) [C. Sagir]


(Zevcine hizmet sadakadır.) [Deylemi]


(Nikâhlısıyla beraber olmak sadakadır.) [Müslim]


(Haramdan sakınanla, istişare etmek sadakadır.) [Deylemi]


(Kötülük yapmaktan sakınmak bir sadakadır.) [İbni Ebiddünya]


(Ödünç vermek bir sadakadır.) [Taberani]


(Selam vermek sadakadır.) [Buhari]


Sadaka vermekle mal eksilmez

Sual: Sadaka vermekte zorlanmanın sebebi ne olabilir?

CEVAP

Bu, cimrilikten ileri gelir. Cimrilik ise, iman zayıflığından ve cahillikten kaynaklanır. Hayra verdiği paranın boşa gittiğini zanneder. Ona kat kat mükâfat verileceğini düşünemez. Şeytan, hayra mâni olmak için vesvese verir. Bir âyet-i kerime meali:

(Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup, size cimriliği, çirkin şeyleri emreder, sadaka verdirmek istemez. Allah ise, kendi lütfundan size mağfiret ve bol nimet vadediyor. Allah'ın ihsanı geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.) [Bekara 268]


Bir hadis-i şerif: (Yemin ediyorum, sadaka vermekle mal eksilmez!) [İ. Ahmed]


Sadaka verenin malının bereketi artar. Az malı çok iş görür. Bir hadis-i şerif:

(Gizli açık çok sadaka verin ki rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olasınız ve duanız kabul edilsin.) [İbni Mace]


Verene Allahü teâlâ, kat kat fazlasıyla verir. Kısana ise, vermeyi kısar. Hazret-i Ebu Bekir’in kızı Hazret-i Esma’nın, (Ya Resulallah, eşim Zübeyr'in verdiği mehirden başka malım yok. Sadaka vereyim mi?) sualine, Resulullah efendimiz şöyle buyurdu: (Gücün nispetinde sadaka ver, kesenin ağzını sıkma! Allah da, senin rızkını sıkar.) [Buhârî]