Osman Sincârî [kuddise sırruhû] anlatır:
Hocam Süveyd Sincârî ile Sincar’da bir sokakta yürüyorduk. Hocam bir adamın bir kadına dikkatlice baktığını gördü. Adam gözü ve gönlü ile ona yönelmişti. Hocam ona yaklaşıp haram olan bu işi yapmamasını bildirdi. Ancak adam bundan vazgeçmedi. Bunun üzerine hocam,
- Yâ Rabbi! Bunun bakışını al. Tâ ki bir daha yabancı kadınlara bakmasın, diye dua etti. O sırada adamın gözleri görmez oldu.
Aradan bir hafta geçtikten sonra o kişi Süveyd hazretlerinin dergâhına gelip tövbe ve istiğfar etti, günah işlediğine pişman olduğunu bildirdi. Gözlerinin açılması için dua etmesini rica etti. Süveyd hazretleri [kuddise sırruhû] ellerini açtı ve,
- Yâ Rabbi! Bunun görür hale gelmesini nasip eyle. Zira o, tövbe ve istiğfar etti. Zatına karşı özür diledi, diye duada bulundu.
Bunun üzerine o kişinin gözleri görmeye başladı. Sonradan o kişinin gözü harama değse derhal gözleri görmez olur, haramdan uzak dursa görür hale gelirdi.