Rebi’ rahmetullahi aleyh şöyle anlatır:
Ca’fer-i sâdık “radıyallahü anh” halîfe Mensûrun yanına geldiğinde, dudaklarını kıpırdatıyor, bir şeyler okuyordu.
Mensûrun kızgınlığı yavaş yavaş geçdi.Hattâ onu yanına çağırıp, güler yüzlü ve hoşnûd davrandı.
Oradan ayrılınca, Ca’fer-i sâdıka “radıyallahü anh” halîfe sana çok kızmışdı, sen gelip dudaklarını oynatdıkca, onun kızgınlığı yavaş yavaş söndü. Hangi düâyı okuyordunuz, diye sordum.
Dedem hazret-i Hüseynin “radıyallahü anh” düâsını okuyordum. Bu düâ şöyledir buyurdu:
“Yâ uddetî inde şiddetî ve yâ gavsî inde kürbetî ührüsnî biaynikelletî lâtenâmü ve ekfinî bi rüknike ellezî lâ yerâmu”.
[Ey, zorlukda dayanağım ve ey sıkıntıda hakîkî mededkârım! Dâimî görmekliğin ile beni koru ve nihâyetsiz kudret ve kuvvetinle bana kâfi’ ol!]
Rebi’ rahmetullahi aleyh demişdir ki, bu düâyı ezberledim. Bana ne zemân bir musîbet gelse, bu düâyı okur, kurtulurdum.
Şevahid-ün Nübüvve syf. 357