Hazreti Fatıma Annemizin Vefatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hazreti Fatıma Annemizin Vefatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hazreti Fatıma Annemizin Vefatı

 Sohbet: Hazreti Fatıma Annemiz Vefat'ına Yakın bir gün, Allah'ın Arslanı Hazreti Ali Radiyallahu anh. Kerremallahu veche, Hazreti Fatıma'nın yanına girer ve onu Hazreti Hasan ile Hazreti Hüseyin'i yıkarken görür, yıkadıktan sonrada saçlarını tarar elbiselerini yıkar ve hamur yoğurup bolca ekmek yapar ve bu süre zarfında Ali Radiyallahü anh ile hiç konuşmaz. 


Bu duruma şaşıran Ali, Keremallahu veche Ey Fatıma sende bugün daha önce hiç görmediğim bir acayiplik var,Çocukları yıkadın, elbiselerini giydirdin ve çokça da ekmek yaptın ama benimle tek bir kelime dahi konuşmadın!


Hazreti Fatıma Radiyallahü anh şöyle cevap verir:Ey Ali; ben bir yere misafir gideceğim, çocuklarım aç kalmasın diye de ekmek yaptım.

Seninle konuşmama sebebim ayrılmak üzere oluşumdandır ve sonra da babası hakkında şu beyitler dilinden dökülür:Sana olan şevkim arttığı zaman kabrini ziyaret ederim


Sana gelir ve ne halde olduğumu bilmen için ağlarım

Ey sahranın sakini seni zikretmek ve anmak bana bütün musibetleri unutturdu

Toprak altında olduğun için bizlere görünmesen dahi.

Sen mahzunun kâlbinde görünürsün.

Sonrasında Hazreti Ali Misafirin yanından ne zaman dönceksin diye sorar.

Hazreti Fatıma: kıyamet gününe kadar dönüşüm yok der.


Hazreti Ali: bu ne biçim bir söz ya Fatıma vahiy kesildi, sana bunu kim haber verdi? der.

Hazreti Fatıma: dün babam Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'i rüyamda gördüm ve bana "kızım Fatıma süre epey uzadı, şevkim arttı seni bekliyorum, dedi.


Hazreti Fatımadan bu sözleri duyan Hazreti Ali'nin dilinden şu şiir döküldü:İki halilin buluşması ayrılıktır

Ayrılıktan aşağı her şey kolaydır.Ahmetten sonra Fatıma'yı da kaybetmem


Hiç bir dostluğun dâimi olmadığına delildir

Onları kaybettikten sonra nasıl yaşar nasıl uyurum...


Sonra Hazreti Fatıma Hazreti Hasan ile Hüseyin'i çağırır, Hasan'ı sağ uyluğuna Hüseyin'i de sol uyluğuna oturtur yüzlerine uzun uzun bakar ve ağlayarak şu mısraları dile getirir:


Benden sonra elbiselerinizi kim yıkar saçınızı kim tarar ki. Keşke zor günlerinizde yanınızda olsam. Şehadetinize tanık olsam ve sizin için ağlasam der.

Hazreti Fatıma'nın bu sözlerini duyan Hazreti Ali şöyle der:

Ölüm zordur ama gariplerin, gençlerin ve yetimlerin ölümü daha zordur.

(Çünkü Hz Fatıma Medine'de hem garip hem genç hemde yetimdi)


Ey Fatıma:

Senden bir isteğim var, baban Resulullahı görürsen ona selamımı ilet, ve onu çok özlediğimi söyle.

Diğer isteğim ise eğer benden razı değilsen beni Resûlullaha şikayet etme, çünkü ben fakirim ve senin kadrini bilemedim.


Ve diğer isteğim ise beni kıyamet günü zebanilerin elinde görürsen bana şefaat et..


Bunları duyan Fatıma Radiyallahu anh Hazreti Ali'ye, ya Ali:

Benimde senden bazı isteklerim var der.

ölürsem beni sen kefenle ve sen göm, Eğer garip yetim ve genç görürsen benim gençliğimi ve garipliğimi hatırla.


Hasan ile Hüseyin'e bağırma ve dövme.

Ve bil ki ya Ali babam Muhammed Sallallahu aleyhi ve sellem, semada ki melekleri ve ölüm meleği geldiler.


Şimdi kalk ve hokkamı getir, Hazreti Ali hokkayı getirir.Hazreti Fatıma şöyle der ya Ali beni gömeceğin zaman bu hokkadaki kağıdı çıkar ve açıp bakmadan kefenimin içine koy.


Ey Fatıma :Bu kağıtta ne var? Allah için söyle der. Fatıma Radiyallahü anh şöyle anlatır: Babam beni evlendirmek istediğinde, ey Fatıma Ali'yi seninle 400 dirhem mehire evlendireceğim.


Hazreti Fatıma: Ben Ali'ye razıyım ve 400 dirhem mehire de gerek yok, dedim.


Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam geldi ve babama şöyle dedi: ey Allah'ın Resulü Allahu teâlâ diyorki cennet ve içindekileri Fatıma'ya mehir kıldım.


Bende razı olmam deyince, ne istersin dedi.

Bende ümmetinin hepsine şefaât etmek dedim, çünkü kâlbim her dem onlar ile meşgul dedim.


Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam bir kağıt getirdi, o kağıdın içinde Fatıma'nın mehri ümmeti Muhammede şefaâttir, yazıyordu.


Bende kıyamet günü o kağıdı alıp Allahım Ümmeti Muhammedi şefaât ile kurtar diyeceğim.

Kıyamet yerinde biri şöyle nida edicek...


Ey Topluluk: Birazdan Hazreti Fatıma geçecek...

O sırat köprüsünden geçene kadar gözünüzü kapayın, nitekim o kendini yıkayıcılardan setrettiği için Allahta onu Huzur-u Mahşerdeki herkesin gözünden koruyacak göstermeyecek

Ve o gün Hasan ile Hüseyini süsleyip Mescide göndermişti çünkü Resulullah Sallâllahu Aleyhi ve sellem ona altı ay sonrada sen peşimden geleceksin diye haber vermişti.


Ona hizmet eden ihtiyara kimsenin yanıma girmesine izin verme bugünümü Namaz ve münacat ile geçireceğim deyip gusül alıp kendini kefenleyip babasınından geri kalan koku ile kokulanıp yüzünü kapatıp tecdidi iman yaptıktan sonra ölüm meleğine ruhunu teslim alması için emretmiştir.


Kuşluk vakti Hazreti Hasan ile Hüseyin yanına gelir ve odasına girerler ve onu uyuyor zannederler. Hasan Radiyallahu anh Hazreti Hüseyin'e kaldır Annemizi, Namaz vakti geldi, der.

O da Anneciğim kalk der.


Hemen nida gelir "ölmüşe nasıl nida edersin".

Yüzünden örtüyü kaldırınca yüzünden nurlar ışıldadığını görür ve ruhunu teslim ettiğine emin olurlar.


Hem onlar ağlar hem ihtiyar ağlar hemde komşular ağlar.


Ağlama sesleri yükselince Hazreti Ali Mescidden hızlıca çıkar gelir ve yastığının altında ufak bir kağıt bulur.


Kağıtta Hasan ve Hüseyin'i sana emanet ediyorum yazılıdır.


Tekrardan yıkar eşi Fatımayı, çünkü hem Hazreti Fatımanın vasiyeti böyledir hemde Resûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem ona"

Ey Ali: Fatıma senin Cennette de eşin olacak, onu sen yıka ve Bakî Mezarlığına göm demiştir.


✨Ezelden ebed'e kadar Yüce Allah'ın Salât ve Selâmı Efendimiz Muhammed Mustafa'ya, Hazreti Ali'ye Hazreti Fatıma'ya, Hasan ve Hüseyin Efendilerimize, Bütün Ehli Beytin ve tüm Eshâb-ı kiram'ın Üzerine Olsun...


RABBİM ŞEFAATLERİNE NAİL EYLESİN  AMİN🤲🏻💚🌷🤍🌹✨