*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
İnsan, bu dünyâda yaşadığı müddetçe, ister istemez günâhı artar efendim, ister istemez. Çünkü *(Kirli hava)* her tarafı sardı.
Eskiden *(İbâdet)* ler ayrıydı, *(Günâh)* lar ayrıydı. *(Küfr)* ler de ayrıydı. Eskiden helâl haram düşünülürdü, günah işlememeye çalışılırdı, buna dikkat edilirdi.
Ama şimdi, *(Îmân)* ve *(Küfr)* düşünülüyor efendim. Eskiden (günâha girmek) korkusu vardı. Şimdi *(Kâfir olmak)* korkusu sardı ortalığı.
Çok tehlikeli efendim. Çâresi belli, iyi kimselerle görüşeceğiz. Çünkü hadîs-i şerîfde; *(Kişinin dîni, arkadaşının dîni gibidir)* buyuruldu.
Âhir zamanda, sabahleyin evinden *(Müslümân)* olarak çıkanlar, akşama *(Kâfir)* olarak dönecekler. Bunu hadîs-i şerîf bildiriyor efendim.
Veyâhut da, akşam *(Müslümân)* iken, sabahleyin *(Kâfir)* olarak yatağından kalkacak. O arada kâfir olmuş. Neden?
Gece eğlencelerinde, bâzı yayınlarda, din ile, islâmiyet ile *(Alay)* edilen bir şeye *(Gülmüş)* olsa, *(Îmân)* gider efendim, mâzallah *(Küfr’e)* girer. İşte hadîs-i şerîf, bunu bildiriyor bize.
*(Tam İlmihâl)* e uyan arkadaşlar, korkmasınlar efendim. Uymıyanlar korksun. Yâni kendi menfaatini, kendi çıkarını düşünenler, bizden ayrılabilir.
Bizde bölünme olmaz. Neden? Çünkü biz *(Hak yol)* dayız. *(Hak)* da bölünme, parçalanma olmaz efendim. Benden sonra da olmaz. Bu *(Topluluk)* da bölünme olmaz.
Ama *(Ayrılan)* olur, nitekim oldu da. Sevmiyenler olabilir, şöyle böyle diyenler olabilir, ayrılan olabilir, ama *(Bölünme)* olmaz. *(Hak)* da bölünme olmaz efendim.