Kuleli'de Erdoğan isimli bir talebenin hâtıra defterine yazdıkları satırlar:
Devrân-ı bekâ çu bâdı sahrâ bi-güzeşt
Tılhî ve hoşî zişt ü zibâ bi-güzeşt
Pendaşt sitemger ki sitem ber mâ kerd
Der gerdeni o bemâned ü net mâ bi-güzeşt
Sana lüzumlu ve faydalı olarak bir şey yazmak için kalemi elime alınca hatırıma evvelâ bir büyük müslimânın yukarıda yazdığı beytleri geldi. Her satırında yerleşdirilmiş kıymetli inci dânelerini senin bu hazîne-i evrâkında mevkii ihtiramda saklayacağına inandığım için emânet ediyorum.
Bu büyük müslimân [Sa'dî Şirâzî] diyor ki:
"İnsanların dünyâdaki yaşama zemânı, bu dünyânın ömrüne bakınca ve Cennet ni'metlerinin sonsuzluğuna ve Cehennem azâbının bitmez tükenmezliğine göre o kadar kısadır ki, sahrâda esen rüzgâr gibi çabuk geçmekdedir. Ve hayâtın bütün acılıkları, lezzetleri, çirkinlikleri ve güzellikleri böyle esip geçer. Bu kadarcık bir zemân için azıp, etrâfındakilere çatanlar, herkesin hayâtına, ahlâkına, iffetine, mukaddesâtına, dinine,îmânına saldıran zâlimler, alçaklar, işlerini başardıklarını, hâkim ve kahraman olduklarını sanırlar. Onlar bilmiş olsunlar ki, bütün bu kötülükleri kendilerinde kalıp, cezâlarını çekmek üzere Cehenneme gideceklerdir."
Dünyânın çeşitli cilvelerini görmüş olan bu büyük müslimânın, hayâtı çok güzel anlatan beytlerini her zemân oku,düşün; düşündükçe derinliklerinden, daha pek çok mânâlar, dersler ve nasîhatler çıkarırsın.
O halde hayâtın geniş ve karanlık deryâsında karşına çıkacak sert, soğuk ve çetin dalgalara kendini kaptırma! Kendine güvenerek, iyi yüzerek, atalarından aldığın emâneti, yâdigârı, elinden kaçırmadan selâmet sâhiline, ebedî seâdete kavuş!
Kendi hazırladığım bu siyah mürekkeb çizgilerinin bozuk kıvrımlarını her gördüğün zemân beni hatırla ve rûhuma bir fâtiha oku. Bunun sevâbı bana erişdiği zemân, bütün dünyâ kıymetlerinin üstünde bir hediyye olacakdır. Buna inanıyorum, sen de inan.
12 Ramezân 1374-1955