Ferâidü’l-fevâîd fî beyâni’l-akâid kitabında duânın kabul alâmetleri bahsinde aşağıdaki şekilde yazar:
Evliyanın büyükleri şöyle buyurdular:
Ne zaman ki dua eden kimse duada iken yahud duadan sonra;
kendi ihtiyarı olmadan huşu gelse,
yahud ağlaya ağlaya düşse,
yahud aksırsa,
veya terlese,
veya üşüse,
veya aksırsa,
veyahud rahat olup yük altından çıkmış gibi hafiflemiş hissetse,
o kimsenin duası kabul olmuş olur.
Böyle bir hal vaki olduğunda Hak tealaya çok şükür eyleyip
الحمدللهالذى بِنِعْمَتِهِ تَتَمٌُ الصَالِحَاتْ
demek gerekir. Zira hadis-i şerifde buyruldu;
“Ne zaman ki bir kimse dua okusa da gönlünde kabul olduğunu hissedip anlasa bu duayı okuya”