_İbrâhim-i Edhem’den (kuddise sirruh), sordular ki;_
_Allahu teâlâ:_ *“Ey kullarım, benden isteyiniz, kabûl ederim, veririm”* _buyuruyor. Halbuki, istiyoruz, vermiyor._
_*Cevâb buyurdu ki;_*
* Allahu teâlâyı çağırırsınız, ona itâat etmezsiniz.
* Peygamberi (sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem) tanırsınız, ona uymazsınız.
* Kur’ân-ı kerîmi okursunuz, gösterdiği yolda gitmezsiniz. *Cenâb-ı Hakkın ni’metlerinden faydalanırsınız, ona şükretmezsiniz.
* Cennetin ibâdet edenler için olduğunu bilirsiniz, hazırlıkta bulunmazsınız.
* Cehennemi âsîler için yarattığını bilirsiniz, ondan sakınmazsınız.
* Babalarınızın, dedelerinizin ne olduklarını, görür, ibret almazsınız.
* Ayıbınıza bakmayıp, başkalarının ayıblarını araştırırsınız.
*_Böyle olan kimseler, üzerine taş yağmadığına, yere batmadıklarına, gökten ateş yağmadığına şükretsin! Daha ne isterler. Duâlarının neticesi yanlız bu olursa, yetmez mi?