Dürziler kimdir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dürziler kimdir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

DÜRZİLER KİMDİR?

 Dürûz, ya’nî Derezîlere, yanlış olarak, “Dürzü” deniliyor.

İbni Âbidîn, üçüncü ciltte, mürtedleri anlatırken buyuruyor ki: 

(Derezîler, müslümân adı taşır. Namaz kılanları da vardır. Fakat, îmânları bozuktur. Tenâsüha inanırlar. Şaraba, alkollü içkilere ve zinâya helal diyorlar. (Ülûhiyyet sıfatları) tanrılık insandan insana geçer diyorlar. Öldükten sonra dirilmeğe, namaza, oruca, hacca inanmazlar. Bunların ma’nâları, dünyâda yaşama yollarını düzeltmektir derler. Peygamberimize “sallallahü aleyhi ve sellem” çirkin şeyler söylerler.


Şâm müftüsü allâme Abdürrahmân, (İmâdî fetvâsı)nda, bunların Mülhidler gibi ve İsmâiliyye gibi inandıklarını bildirmektedir. 


Dört mezhebin âlimleri, bunlardan cizye alarak islâm memleketlerinde oturmalarına izn vermek helal olmaz dedi. Bunlardan kız almak, kestiklerini yemek câiz değildir. 


(Fetâvâ-i Hayriyye)de, bunlar uzun bildirilmekdedir. Bunlara, zındık, mülhid ve münâfık denir. İnanışları bozuk olduğu için, şehâdet kelimesini söylemekle müslüman sayılmazlar.


Dîn-i islâma uymıyan inanışlarından vaz geçmedikçe, müslüman olmazlar. Bunlar, kitaplı ve kitapsız kâfirlerden dahâ zararlıdır). 


İbni Âbidînden “rahmetullahi teâlâ aleyh” terceme temâm oldu. 


Bu (Mülhidler), “Allah, Alî’nin ve çocuklarının şeklinde göründü” derler. Onbirinci imâm olan Hasen bin Alî Askerînin adamlarından olduğunu iddi’a eden İbni Nusayr’ın uydurduğu çirkin sözlere inanırlar. 


Suriye’de bulunanların kendilerine alevî dedikleri (Müncid)de yazılıdır. Türkiye’de böyle alevî yoktur. 


Mısır’daki Fâtimî hükümdârları, Ehl-i sünnetden ayrıldı. Bozuk yollara saptı. Bunlardan Hâkim bi-emrillah, müslümânlıktan da çıkmıştı. Dırâr isminde bir dönme, Hâkim’i aldatdı. İslâmiyeti yıkmağa uğraştı. Dırâr’ın talebesinden Hamza bin Ahmed sapık inanışlar uydurmuş, Hâkim’i ve Mısır’daki Derezîleri, bu bozuk yola sokmuşdu. Bu inanışları alan Derezîler, Sûriye ve Lübnan’dakilere de aşıladı. 


Selmân-ı Fârisî’yi “radıyallahü anh” çok severiz derler. İnanışlarını gizli tutarlar. İri, inatçı, yağmacı, merhametsiz kimselerdir. 


Yavûz Sultan Selîm’e “rahmetullahi teâlâ aleyh” tâbi’ oldular. Sultân üçüncü Murâd zemânında isyân ettiler ise de, Bosnalı Dâmât İbrâhîm Paşa, terbiyelerini verdi. 


Suriye’deki hıristiyanlarla da, ara sıra savaşdılar. Derezîler, Arabistan’dan Irak’a gelmiştir. Îrânlılar, Irak’taki Hîre devletini yıkınca, Hîrelilerle birlikte Derezîler de Mısır, Şâm ve Halep’e göç etmişti. Şâm’ın fethinde islâm askerine yardım etdiler. Fâtimîler zemânında yolu sapıttılar.


Tam ilmihâl Seâdet-i Ebediyye syf. 487