Zâhidâ! Aç gözün, sahraya bak da ibret al!
Şu direksiz kubbe-i semâya bak da ibret al.
Görmek istersen, Cenâb-ı kibriyânın kudretin,
Her sabâh, seher vakti, dünyâya bak da, ibret al!
Pâdişâh olsan da derler, "er kişi niyyetine"
Var, musallâda yatan mevtâya bak da ibret al!
Bir kefendir âkıbet, sermâye-i beğ ve fakîr,
Varlığa mağrur olan, mecnûn değil de, yâ nedir?