Zeyne’l-mecâlisde (isimli kitabta) mezkûr iki hadîsin mazmûmun-ı hümâyûnı (yüksek manası) budur ki;
Bazı melâike Cum’a günlerinde câmi kapularında durub nemaza gelenleri isimleri ile ve geldikleri zamanla birer birer yazub, hatîb minbere (hutbeye) çıkdıkda defterlerin kapayub zikr-i ilâhî istimâ’ iderler (dinlerler).
Cum’a nemazına mu’tad iken (her zaman geldiği halde) gelmeyenleri sorub;
-Filan (kişi) nice oldı, niçün gelmedi? Yâ rabb! Eger marîz (hasta) olduyse şifâ virüb, fakîr olduysa ğınâ (zenginlik) vir, dalâlete düşdiyse hidâyet iyle, vefât itdiyse mağfiret iyle diyu dua iderler.
(Mir’at-ı kâinat)
Bazı melâike Cum’a günlerinde câmi kapularında durub nemaza gelenleri isimleri ile ve geldikleri zamanla birer birer yazub, hatîb minbere (hutbeye) çıkdıkda defterlerin kapayub zikr-i ilâhî istimâ’ iderler (dinlerler).
Cum’a nemazına mu’tad iken (her zaman geldiği halde) gelmeyenleri sorub;
-Filan (kişi) nice oldı, niçün gelmedi? Yâ rabb! Eger marîz (hasta) olduyse şifâ virüb, fakîr olduysa ğınâ (zenginlik) vir, dalâlete düşdiyse hidâyet iyle, vefât itdiyse mağfiret iyle diyu dua iderler.
(Mir’at-ı kâinat)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder