Osman Nuri Topbaş hoca efendi anlatıyor

Osman Nuri Topbaş hoca efendi anlatıyor:  "Hilmi bey benim imam-hatip'den hocamdı. 10 dakika ders anlatır, geri kalan zamanlarda hep Allahü teâlânın azametinden bahsederdi. Hatta hiç unutmuyorum; bir şekeri karbonlarına ayırmak için gereken enerjiyle, İstanbul'un hararetinin birkaç derece artacağını söylemişti. Allahü teâlânın bu hikmetini göstermek için bize anlatırdı. Öğretmenler odasına gitmez, koridorlarda öğrenci ile meşgul olurdu. Fatih'deki evinde misafir olduk. Hep yavrucuğum diyerek hitap ederdi. Hiç tavizsizdi. Bize tasavvufu sevdiren hocadır. İmam-hatipte tasavvuf aleyhine olan hocalar da vardı."

(Ebedî Seâdet yolunda bir ömür HÜSEYN HİLMİ IŞIK, sf: 283)

Resûl-i ekremin bazı vasıfları

 Resûl-i ekrem, kahkaha ile gülmediği gibi, yüksek sesle de ağlamazdı; amma mübârek gözlerinden yaş akar, mübârek göğsünün sesi işitilirdi. Ümmetinin günahlarını düşünüp ağlardı ve Allahü teâlânın korkusundan ve Kur'ân-ı kerîmi işitince ve bâzan da namaz kılarken ağlardı. 

(Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri, İmâm-ı Kastalânî hazretleri) (Rahmetullahi aleyhimâ)

Niyet kalb ile olur

 Niyet kalb ile olur. Ağız ile niyet etmek bid'attir. Bu bid'at yalnız sünneti yok etmekle kalmıyor, farzı da yok ediyor. Çünkü, çok kimseler, yalnız ağız ile niyet ederek, kalb ile niyet etmiyorlar. Böylece, namazın farzlarından biri olan kalb ile niyet yapılmıyor. Namaz kabûl olmuyor. Bu fakir, hiçbir bid'ati,güzel olarak bilmiyorum. Hiçbir bid'atte güzellik görmüyorum. 

(İmâm-ı Rabbânî hazretleri “kuddise sirruh” )

Kur'ân-ı kerîmi anlıyabilmek

 Kur'ân-ı kerîmi anlıyabilmeleri için, Allahü teâlâ, müctehîd denilen âlimlere aklî ve naklî ilimleri anlama kuvveti ile keskin zekâ ve çok akıl ve daha nice üstünlükler ihsân eylemiştir. Bu üstünlüklerin başında takvâ gelmektedir. Bundan sonra kalblerindeki nûr-ı ilâhî gelmektedir. 

(Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri “kuddise sirruh” )

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemin bazı hususiyetleri

 Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem her nereye gitmek murâd eylese, O'nun nûr-ı pâki, kendinden evvel varırdı. Her kimin yanında dursa mübârek boyu, dört parmak kadar yüksek görünürdü. 

(Kutbüddîn İznikî hazretleri “rahmetullahi aleyh” )

İmâm-ı Kastalânî hazretleri “rahmetullahi aleyh”

 İmâm-ı Kastalânî hazretleri “rahmetullahi aleyh” , zamânındaki insanların en nûrânî yüzlüsü olup, uzun boylu idi. Kur'ân-ı kerîmi, on dört rivâyet üzere çok güzel okurdu. Okumasından en katı kalbli kişilerin kalbi yumuşar, dayanamayıp gözyaşı dökerlerdi. 

(Abdülvehhâb-ı Şa'rânî hazretleri “rahmetullahi aleyh” )

İbadetleri hafife almak

 Vazîfe olduğuna inanmayarak, ehemmiyet vermeyerek, hafîf görerek namaz kılmamak, oruç tutmamak, zekât vermemek küfür olur. 

(Muhammed Hâdimî hazretleri “rahmetullahi aleyh” )

İslâm nikâhını yaptıracak olan dâmât ve gelin

 İslâm nikâhını yaptıracak olan dâmât ve gelin, otuz üç farzı bilmeli ve bunlara inanmalıdırlar. Eğer bilmiyorlarsa nikâh kıyacak kimse, Besmele, hamd ve salevât (Peygamber efendimize duâ) okuduktan sonra, bu otuz üç farzdan; îmânın ve İslâmın şartlarını münâsib bir yolla dâmât ve geline öğretmelidir. 

(Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri “kuddise sirruh” )

Nâs sûresinin faziletleri

 Nâs sûresini devamlı okumayı alışkanlık hâline getiren kimse, dâimâ sıhhat ve âfiyette olur. Nazara karşı okunursa, şifâ bulur.Son nefesini vermekte olan kimse için Nâs sûresi okunursa, rûhu bedenden rahatça ayrılır. Yatağa girerken okuyan kimse, cin ve şeytan şerrinden kurtulur. Vesvesesiz, korkusuz râhat uyku uyur.

 (Muhammed Osman Sâhib rahmetullahi aleyh hazretleri)

Nasîhat vermek dînimizin birinci vazîfesidir

 Nasîhat vermek dînimizin birinci vazîfesidir.Nasîhat vermek kolaydır. Nasîhati kabûl etmek güçtür. Çünkü, nefislerine uyanlara, dünyâ zevklerinin peşinde koşanlara, nasîhat acı; haramlar ise tatlı gelir. 

(İmâm-ı Gazâlî rahmetullahi aleyh)

*Alay edenlere, zarar yapacaklara nasîhat verilmez. Nasîhat, birinin yüzüne karşı olmamalı, umûmî olarak ortadan söylenmelidir. Hiç kimse ile münâkaşa etmemelidir. 

(Muhammed Bağdâdî rahmetullahi aleyh)

Hınzırdan başka her hayvan diri iken temizdir

 Hınzırdan başka her hayvan diri iken temizdir. Ölünce necs olurlar. Hınzırın derisi ve her parçası necstir. 

(M. Zihni Efendi rahmetullahi aleyh)