Kıymetli kardeşim Ali Karaduman
Güzel harflerle yazmış olduğunuz mektûbu ve duâlarınızı ve hepinizin sıhhatde ve âfiyette olmanızı seve seve okudum. Cenâb-ı Hak din ve dünyânızı ma'mûr eylesin. Büyüklerimiz hürmetine, zemânın zulmetinden,nefs ve şeytan ve düşman şerrinden hepimizi muhâfaza buyursun.
İmtihânlarınız inşaallah iyi olarak geçmişdir. Hayri [Aytepe] Bey'e bir def'a daha gidiniz. Seâdet-i Ebediyye de götürürseniz iyi olur. Ona da tebrîk yazdım, bakalım almış mı?
[Dizlerinizdeki] Hastalığınız için arı balı ile tuz çok muvâfıkdır. Her ikisi de şifâdır, inşâallah fâideli olur. Hastalığınızı Bekir Sıdkı [İzmirli] Bey'e de anlatınız. Benden de selâm söyleyiniz. Sizi iyi bir dâhiliyeciye muayene ettirsin. Ben de şimdi ona tebrîk yazacağım, sizden bahsedeceğim.
Menâkıb-ı Çihâr Yâri Güzîn'in her baskısında tanrı diyor. Eskiden bu kelimeyi ma'bûd yerine kullanırlardı. Günâh olmazdı. Şimdi ise lâfz-ı celâl yerine kullanılıyor, çok çirkin oluyor.
Kızkardeşinizin düğününe hediye götürünüz. Kendiniz de gidebilirseniz çok iyi olur. Erkekler ayrı, kadınlarda ayrı evde oturursunuz. Koltukda [dâmadın gelini almak üzere kız evine geldiği merâsimde] yalnız siz ve babanız ve kardeşiniz bulunabilirsiniz. Fakat kadınlar içinde oturmayınız.
Sizin mektûblarınızdan çok zevk alıyorum. Duâ gidiyorum, fakat cevâb yazmağa vakit bulamıyorum. Kusura bakmayınız.
Hilmi