Yâdigâr mektûblar 45.mektûb etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yâdigâr mektûblar 45.mektûb etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yâdigâr mektûblar 45.mektûb

 Kıymetli kardeşim Ali Karaduman

Güzel harflerle yazmış olduğunuz mektûbu ve duâlarınızı ve hepinizin sıhhatde ve âfiyette olmanızı seve seve okudum. Cenâb-ı Hak din ve dünyânızı ma'mûr eylesin. Büyüklerimiz hürmetine, zemânın zulmetinden,nefs ve şeytan ve düşman şerrinden hepimizi muhâfaza buyursun.

İmtihânlarınız inşaallah iyi olarak geçmişdir. Hayri [Aytepe] Bey'e bir def'a daha gidiniz. Seâdet-i Ebediyye de götürürseniz iyi olur. Ona da tebrîk yazdım, bakalım almış mı?

[Dizlerinizdeki] Hastalığınız için arı balı ile tuz çok muvâfıkdır. Her ikisi de şifâdır, inşâallah fâideli olur. Hastalığınızı Bekir Sıdkı [İzmirli] Bey'e de anlatınız. Benden de selâm söyleyiniz. Sizi iyi bir dâhiliyeciye muayene ettirsin. Ben de şimdi ona tebrîk yazacağım, sizden bahsedeceğim.

Menâkıb-ı Çihâr Yâri Güzîn'in her baskısında tanrı diyor. Eskiden bu kelimeyi ma'bûd yerine kullanırlardı. Günâh olmazdı. Şimdi ise lâfz-ı celâl yerine kullanılıyor, çok çirkin oluyor.

Kızkardeşinizin düğününe hediye götürünüz. Kendiniz de gidebilirseniz çok iyi olur. Erkekler ayrı, kadınlarda ayrı evde oturursunuz. Koltukda [dâmadın gelini almak üzere kız evine geldiği merâsimde] yalnız siz ve babanız ve kardeşiniz bulunabilirsiniz. Fakat kadınlar içinde oturmayınız.

Sizin mektûblarınızdan çok zevk alıyorum. Duâ gidiyorum, fakat cevâb yazmağa vakit bulamıyorum. Kusura bakmayınız.

Hilmi