*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
*Hızır* aleyhisselâm, bâzı âlimlere göre *Diri*’dir. Bâzılarına göre ise *Ölmüş*’dür, *Rûh*’u insan şeklinde görülüyor. Doğrusu da budur.
Çünkü, Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde; *Mûsâ aleyhisselâm sağ olsaydı, hiç yanımdan ayrılmazdı*, buyuruyor.
*Hızır* aleyhisselâm da *Sağ* olsaydı, O da Peygamber Efendimizin yanından ayrılmazdı.
● ● ●
Mâlâyâni ile uğraşana *Selâm* bile verilmez. Boş durmak da, *Mâlâyâni* demekdir.
En fazla ana-babaya *Merhamet*’li olmalıdır. Bilhassa *Anne*’ye. Çünkü anne hakkı *Baba*’dan fazladır. Onlar, çocuklarını merhametle, şefkatle büyütürler.
*Hayr*’lı işde acele etmek lâzım. Ama *Karar* verirken acele etmiyeceğiz. Karar verdikden sonra, o işi yapmakda *Acele* edeceğiz. Karar verirkenki aceleye, *Şeytan* karışır.
Düşünerek *İyi* karar vereceğiz. Verilen kararı tatbîkde *Acele* edeceğiz. Çünkü müslümân, *Hayr*’sız işe karar vermez, *Hayr*’lı işe karar verir.
*Küfr*’den sonra en büyük günâh, *Gıybet* etmektir. Gıybet edene mâni olmak çok *Sevap*’dır.
Meselâ birini *İçki* masasına çağırsalar, o da, *Harâm* olduğu için gitmese, nasıl *Sevap* kazanırsa, *Gıybet* edene mâni olmak da öyle *Sevap*’dır, hattâ daha *Büyük* sevapdır.
Allahü teâlânın insanı en çok beğendiği hâl, *Secde*’deki hâlidir. Onun için *Büyük*’ler, secdede çok kalabilmek için, secde *Tesbîh*’lerini 5, 7, 9, 11 kerre söylerler.