Abdullah Dehlevî etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Abdullah Dehlevî etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pîrin asâsı pîrin yerindedir

 Hazret-i İşân Abdullah Dehlevi, hazret-i Müceddid-i elf-i sânînin “kaddesallahü teâlâ biesrârihissâmî” *Mektûbât* ından ders yapıyordu. Bir yerde bir müddet düşündükden sonra, mübârek başını kaldırıp, şöyle buyurdular:

— _*Pîrin asâsı pîrin yerindedir._* 

Bundan sonra *Mektûbât-ı şerîfe* tarafına işâret edip;

—_*Bu kitâb da pîrin yerindedir_* , buyurdular ve şu mısra’yı okudular.


    Mısra’: *Sözü, insanın bir parçasıdır.*


 _*Allahü teâlâyı müşâhede_* hususunda da şu Şii’ri okudular.


_*Ben güneşi severim, ne dersem ondan derim,_*

*_Geceyle işim yokdur, ben rü’yâyı neylerim_*


_Alıntı Şuradan:_

_MEKÂTÎB-İ ŞERÎFE_

Mektubat-ı Şerif Âriflerin anlayışından ve akllıların idrâkinden çok uzakdır

Silsile-i Aliyye büyüklerinden *Abdullah-ı Dehlevi* hazretleri *Mektubat-ı Şerif* hakkında buyurdular ki:  

Bu ma’rifetler çok yüksekdirler. 

*Âriflerin anlayışından ve akllıların idrâkinden çok uzakdır.*

Sonra şöyle buyurdular: Mektûbâtı anlamakdaki hâlimiz şöyledir: 

*Acem diyârında birisi vardı. Hiç okuma-yazma bilmezdi. Abdest alıp kıbleye doğru oturur, Kur’ân-ı kerîmi açar parmaklarını satırlar üzerinde dolaşdırır ve: Yâ Rabbî! Doğru söyledin, doğru söyledin. Çok güzel buyurdun, çok güzel buyurdun, derdi.*

Üveysîlik

 “Resûlullahdan ( aleyhisselâm ) üveysî olmak isteyen, yatsı namazından sonra, Peygamber efendimizin ( aleyhisselâm ) mübârek ellerini, kendi elinde imiş gibi tutup şöyle demelidir: “Ey Allahın Resûlü, sana beş şeyde bî’at ettim: Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlühü demek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan’da oruç tutmak ve gücüm olduğunda Kâ’be’ye gidip haccetmek.” Birkaç gece bunu yapmalıdır. Eğer büyüklerden birine üveysî olmak istiyorsa, yalnız olarak oturup, iki rek’at namaz kılıp, sevâbını onun rûhuna göndermeli ve rûhuna müteveccihen oturmalıdır.”

(Abdullah-ı Dehlevî kuddise sirruh)