BİR MESCİD, İKİ CEMÂ’AT

Mes’ele:
Mahalle mescidlerinde cemâ’at-i ûlâdan (ilk cemâ’atten) sonra cemâ’at-i sâniyye (ikinci bir cemâ’at) ile nemâz kılmak câiz olur mı?
El cevâb:
Cemâ’at-i sâniyye (ikinci cemâ’at) mahalleden ise, memnu’dur (yasaktır).

(Fetevâ-i Ebussu’ûd Efendi, Muhammed b. Muhammed İmâdî)

BİR GARÎB ÖLÜM


Esseyyid Abdülhakîm Arvâsî “kaddesallahu teala sirreh” hazretleri buyurdular, efendim.

HELÂL RIZK

İhyâ’da yazar ki;
طلب الحلال بعدالفریضة فریضة‌
“Talebü’l-halâli ba’de’l-farîzeti farîzetün”
(Farzları yerine getirdikten sonra, helâl rızık aramak farzdır)

LÜTF-İ İLÂHÎ

LÜTF-İ İLÂHÎ

Allahu teâlâ, Kur’ân-ı azîmü’ş-şânda, Nisâ sûresi 83. âyet-i kerîmede buyuruyor ki;
ولولا فضل الله علیکم و رحمته لاتبعتم الشیطان إلاقلیلا
“Ve lev lâ fadlullahi ‘aleyküm ve rahmetühu letteba’tümü’ş-şeytâne illâ kalîlen”
Meâli budur ki;
“Allah’ın, size lütfu ve merhameti olmasaydı, pek azınız hâric, şeytâna uyardınız”

Bizlere bir hisse yok mudur, bu âyet-i kerîmede?
Elhamdulillah!
Ki lutf ve merhameti ile sevdiklerini bildiren ve sevdiren, sevdiği kullardan birini ihsân ederek şeytâna uymaktan muhafaza buyurdu bizleri.
Ne kadar hamd u senâ eylesek, bu lutf ve merhametine mukâbil olamaz.

ÇETİN AZÂB

Resûl-i Ekrem “sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem” Efendimiz buyurdular ki;

“Kıyâmet günü azâbı en çetin olacak olan kişi, Allah’ın, ilminden faydalanmayı nasîb etmediği âlimdir.”

ALLAHU TEÂLÂ

ALLAHU TEÂL 

“(Allahu tealanın) Kudret ve kemâli, münâsebet-i evhâm ve hayâlden müberrâdır”
(Mi’râcü’n-nübüvve, Altıparmak Târihi)

HALK

HALK

وماخلقت الجن والانس الا 
لیعبدون
“Ve mâ halaktu’l-cinne ve’l-inse illâ li ya'budûn)
(Zâriyât, 56.)
“Cinleri ve insânları, yalnız bana ibâdet etsinler diye yarattım “

HATM-İ KUR’ÂN GİBİ

Enes bin Mâlik “radıyallahu teala anh” hazretleri, Efendimiz aleyhissalâtü vesselâmdan rivâyet eder:
“Resûlullah buyurdular ki;
- Elinizden gelmez mi, her biriniz Kur’ân’ı hatm edüb yatsun?
(Eshâb-ı kirâm “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecmâin”) Dediler ki;
- Yâ Resûlallah! Kur’ân’ı bir gicede hatm itmek kimşn elinden gelür?
Resûlullah “sallallahu teala aleyhi ve sellem” buyurdu ki;
- Kim ki üç kerre “Kul hüvallahu ehad” sûresini okuya, Kur’ân’ı temam hatm itmiş “GİBİ”dir.

ACELE / TEENNÎ

العجلة من الشیطان والتأنی من الرحمن
“El-aceletü mine’ş-şeytâni ve’t-teennî mine’r-rahmâni”
(Acele etmek şeytandan, dikkatli davranarak yavaş hareket etmek Allah’tandır)
-Hadîs-i şerîf-

TEVBE-İ NASÛH

Mu’âz bin Cebel “radıyallahu teala anh” hazretleri, Efendimiz aleyhissalâtü vesselâma arzeder:
- Yâ Resûlallah! Tevbe-i nasûh nedir?
Peygamber Efendimiz “sallallahu teala aleyhi ve sellem” buyurdular:
- Tevbe-i nasûh oldur ki;
Kul kendi günâhına pişmân ola, (hiç)bir vecihle ki (hiçbir şekilde) ol günâha avdet itmeye (dönmeye). Nitekim, sağılmış süt memeye avdet itmez.

KÂİDE

Birisi şöyle demiş:
“Müsliman yalan söyler mi, gıybet yapar mı, iftira atar mı?”
Söyler de,
Yapar da,
Atar da!
Bunları yapan iyi müslüman mıdır?
Hayır!
Bunların hepsi günahtır, kötüdür.
Ama sebeb-i küfr değildir.
Eğer, bu günahlarını beğenip “iyi, güzel, doğru” demiyorsa.
Kâide ne idi?
“Allahu tealanın kötü ve çirkin dediğine iyi ve güzel, güzel ve iyi dediğine kötü ve çirkin demek KÜFR’dür.”