Yadigâr mektûblar 17.mektûb etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yadigâr mektûblar 17.mektûb etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yâdigâr mektûblar 17.mektûb

 30 Saferü'l-Hayr 1374 [27.10.1954]

Selâmün aleyküm Aziz kardeşim Sâim Bey

21 Saferü'l-Hayr târihli kıymetli mektûbunuzu aldım. Sıhhat ve âfiyet haberlerinize memnûn oldum. Cenâb-ı Hak size her türlü  din ve dünyâ seâdetini ve selâmetlerini ihsân buyursun. Yeni evimiz hakkındaki duâlarınıza çok teşekkür ederim. Cenâb-ı Hak sizi de dünyâda iyi mekânlara ve Cennet'de Firdevs köşklerinde iskân buyursun.

Kardeşim, zekât vermekde çok güzel hareket etmişsiniz. Zekâtı hesab edip, kaç lira tutarsa, fakirin aynı fiyata satabileceği kadar altın alırsınız. Tabiî alırken bir kaç lira fazla vermeniz icâb eder. Bu altınları fakirlere taksim edersiniz ve taksim ederken, ona kolaylık olmak için satın almağı teklif edersiniz. Satmazsa kendisi bilir. Birkaç ay sonra size verirse, aynı kıymete satın alıp, daha ucuz satın almazsınız. Altın kıymetden düşerse, hiç ucuz satın almazsınız. Fakat tabiî sarrafa düşük satacaksınız ve siz birkaç lira ziyan edeceksiniz. Bu fark sarrafa gitmez. Ya'nî sizin bu zararınızı sarraf kazanmaz. O günkü piyasaya göre sarraf yine az bir fark ile satacakdır. Eğer birkaç aylık piyasada altın daha kıymetli ise fakirden tabiî yüksek fiata alıp, fakiri kazandırırsınız. Ya'nî herhalde fakirin aleyhine hareket etmeyiniz. Eğer birkaç ay sonra fakir size mürâceat etmez de kendisi satarsa sizi alâkadar etmez. Ne yaparsa yapsın. Zekâtları Ramezân-ı şerifde vermek efdaldir. Zirâ Ramezân-ı şerifde yapılan her bir ibâdete 70 misli fazla sevâb vardır.

At ve motosiklet san'at eşyâsıdır ve zâtî eşyâdır. Bunlardan zekât verilmez. Zekât yalnız altın, gümüş ve ticâret eşyâsından verilir. Mürted arkadaşlardan muhtelif zemânlarda gelen tebrîkleri saklayıp, bunlara yalnız Şeker bayramında ve Kurban bayramında  tebrik gönderirsiniz ve kısaca Şeker bayramınızı ve Kurban bayramınızı tebrik ederim dersiniz. Dost ve düşman ile iyi geçinmek lâzımdır. Yalnız dostlara gidersiniz. Düşmanlara hiç gitmezsiniz. Yolda, dâirede,vazîfede rastladıkça selâmlaşıp gülersiniz. Fazla konuşmazsınız.

Bâkî duâlar ederim ve hayrlı duâlarınızı beklerim kardeşim. Beybabam Ziyâ Bey'de selâm ve duâlar ediyorlar. 

Kardeşiniz Hüseyn Hilmi Işık 

Not: Bayram namazına gitmeden evvel tatlı yemek sünnet olduğu için, fıtra bayramı'na Osmanlılar şeker bayramı demiştir. Hilmi Efendi, bu sünneti hatırlattığı için bu ismi kullanmakta mahzur görmezdi; hatta tasvib ederdi.