Büyük Doğu Mecmuası'na yazılmıştır (13 Ocak 1971)
Huzûr-ı âlîlerine
[Mevcut hükûmetin aleyhinde yazılmasını] emrettiğiniz arîzayı yazmak için kalemi elime aldım. Fakat kalemim ve dilim bana isyan ettiler. Vicdanımdan fetva istedim; Haddini bil! Yüksek âlimler, namlı edipler ve ileri gelen velilerin, esrar hazinelerinden derleyip devşirerek gençlere saçtıkları ulu sözleri anlamak ve övmekten âciz olduğun halde bu ağır yüke nasıl dayanabilirsin? cevâbı ile suçlandırıldım.
Hakkımdaki yazılarınızı bir ikaz, hattâ iltifat telâkki eder, hakikat güneşinin bir aynasına muhatap oluşum müjdesini kendime ebedi bir şeref bilirim, efendim.
İrfan meydanının süvarilerine tutkun ve büyük velilere hayran, iz'an yoksunu Hüseyin Hilmi.
Not: Hilmi Işık ile Necib Fazıl Kısakürek, Seyyid Abdülhakîm Efendi'nin talebeleri olmak dolayısıyla tanışırlardı. Necib Fâzıl, O ve Ben kitabında Hilmi Işık efendi'yi, Abdülhakîm Efendi'nin müstesnâ bağlıları arasında övgüyle zikreder. Necib Fazıl Bey, 1969'dan itibaren kurulan küçük sağ partileri desteklerdi. 1970'de kurulan Hakikat Gazetesi'nin merkez sağ yanında duruşuna karşı çıktı. Hükümet aleyhinde yazmasını istediği yazıyı yazmayı Hilmi Efendi nazikçe kabul etmeyince, Büyük Doğu'da, 1971'de Hakikat Gazetesi ve Hilmi Işık Efendi aleyhinde ağır bir yazı yazdı. Hakikat Gazetesi de kendisini müdafaaya girişti. Böylece bir polemik doğdu. Necib Fazıl Bey, Hilmi Işık Efendi ile görüşmek istedi. Hilmi Işık Efendi, Necib Fazıl Bey'i dinledikten sonra, merkez sağı, tek parti iktidarının tekrar kurulmaması için desteklediğini anlattı. Bunun üzerine Necib Fazıl Bey yumuşadı. Zamanla kendisi de merkez sağı destekledi. Birkaç sene sonra, "Sen haklı çıktın" dediği Hilmi Efendi ile tekrar görüşüp helalleştiler. [Bkz. Ekrem Buğra Ekinci, Ebedî Seâdet Yolunda Bir Ömür-Hüseyn Hilmi Işık, s.137,203.]