Ferâidü’l-fevâid fî beyâni’l-akâid isimli eserin “meleklere îmân” faslında yazar ki;
“Bil ki Hakk teâlânın melekleri vardır. Onlar cism-i latîfdir. Eşkâl-i muhtelife (çeşitli şekillerde) ile müteşekkil olmakla kâdirlerdir. Kimi iki kanadlı ve kimi üç kanadlı ve kimi dört kanadlı ve kimi daha fazla kanadlıdır.
Cumhûr-i ehl-i sünnet indinde (Ehl-i sünnet alimlerinin çoğuna göre) melâike (melekler) hakkında üç sıfatı bilmek vâcibdir
- Evvelkisi, bütün melekler mü’mindir, hâşâ küfürden ve şirkden münezzehlerdir (beridir),
- İkincisi, evâmir-i rabbâniyyeye (Allahu teâlânın emirlerine) ittibâ’ (tâbi’) ve menhiyyâtyan (yasaklardan) ictinâb ederler (uzak olurlar) ki cümlesi muti’dirler (Allahu teâlâya itaatkardırlar), asla âsî olmazlar,
- Üçüncüsü, Hasâis-i insâniyyeden (insânî özelliklerden) münezzehdirler. Meselâ, yemekden ve içmekden, erkeklikden ve dişilikden, doğmakdan ve doğurmakdan münezzehlerdir. Elemden ve kederden, tekâsülden (tembellik) ve yorulmakdan, uykudan ve sâir levâzım-ı beşeriyyeden (insânî ihtiyaçlardan) münezzehlerdir.”