Hamid Hamdi-i Vanî el Malatî( 1873-1955)
Nam-ı diğer Fatih dersiamlarından Müfti-i Vanî. Doğduğunda omzunda, sırtında ve alnında bir takım yazıların varlığı sebebiyle yazıların sırrını çözmek gayesiyle babası onu İstanbul’a götürür. Fakat büyümeye bağlı olarak zamanla bedeninden silinen yazıların sırrı anlaşılamaz. Van’da rüşdiyeyi birincilikle bitiren Hamid efendi İslami ilimler eğitimi için Seyyid Fehim Arvasi’nin( kuddise sirruhu) rahle-i tedrisinde bulunur. Sultan 2.Abdulhamid Han tarafından Hindistan,Hicaz gibi yerlerde din hizmeti için görevlendirildi.1915 yılında Van Hukuk Müşaviri ve Hoşab(Güzelsu)Müftüsü iken Ruslar destekli Ermeni komitacıların eşi ve çocuklarına yaptığı akıl almaz vahşete ve katliama bizzat tanık oldu. Üç yıllık bir hicretten sonra 1918’de Malatya’ya yerleşti yeniden evlendi. Hukuk, tıp, kimya, tarih, tefsir ve tasavvuf alanında kitap ve risaleler te’lif etti. Mürşidi Seyyid Fehim Arvasi’ye hitap ettiği aşağıdaki dörtlük yaşadığı çileyi anlamaya bir nebze yardımcı olmaktadır.
“Gel yetiş seyyid Fehim tut elimi
Bu Hamdi’ye çok eylediler zulumü
Kaldır nikab perdesini görem yüzünü
Cemalin şem’ine sürem yüzümü
Ben bu şem’e eremedim ne çare.”
Malatya’da medfun bulunan Hamîd efendiye Allahu Teala’dan rahmet diliyoruz.Mekanı cennet, komşuları sadat olsun.
Nam-ı diğer Fatih dersiamlarından Müfti-i Vanî. Doğduğunda omzunda, sırtında ve alnında bir takım yazıların varlığı sebebiyle yazıların sırrını çözmek gayesiyle babası onu İstanbul’a götürür. Fakat büyümeye bağlı olarak zamanla bedeninden silinen yazıların sırrı anlaşılamaz. Van’da rüşdiyeyi birincilikle bitiren Hamid efendi İslami ilimler eğitimi için Seyyid Fehim Arvasi’nin( kuddise sirruhu) rahle-i tedrisinde bulunur. Sultan 2.Abdulhamid Han tarafından Hindistan,Hicaz gibi yerlerde din hizmeti için görevlendirildi.1915 yılında Van Hukuk Müşaviri ve Hoşab(Güzelsu)Müftüsü iken Ruslar destekli Ermeni komitacıların eşi ve çocuklarına yaptığı akıl almaz vahşete ve katliama bizzat tanık oldu. Üç yıllık bir hicretten sonra 1918’de Malatya’ya yerleşti yeniden evlendi. Hukuk, tıp, kimya, tarih, tefsir ve tasavvuf alanında kitap ve risaleler te’lif etti. Mürşidi Seyyid Fehim Arvasi’ye hitap ettiği aşağıdaki dörtlük yaşadığı çileyi anlamaya bir nebze yardımcı olmaktadır.
“Gel yetiş seyyid Fehim tut elimi
Bu Hamdi’ye çok eylediler zulumü
Kaldır nikab perdesini görem yüzünü
Cemalin şem’ine sürem yüzümü
Ben bu şem’e eremedim ne çare.”
Malatya’da medfun bulunan Hamîd efendiye Allahu Teala’dan rahmet diliyoruz.Mekanı cennet, komşuları sadat olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder