Gün Batarken Gördüğüm Son Işık

“Ey nefsim! Akllı olduğunu iddia ediyorsun ve sana ahmak diyenlere kızıyorsun. Hâlbuki, senden dahâ ahmak kim var ki, ömrünü boş şeylerle, g...

  İmam-ı Gazali rahmetullahi aleyh  büyük günahı şöyle tarif etmiştir: “İnsan hangi günahı bir korku ve pişmanlık hissetmeden, onu küçümseye...

 Hüseyin bin said hazretleri Buyurdular ki: O zamanlar Avrupa’nın filozofları tepsi gibi düz zannederdi dünyayı.İmam-ı Gazali hazretleri “ra...

İmâm-ı Gazâlî hazretleri rahmetullahi aleyh buyuruyor ki: Âdem aleyhisselam yaratılıp, beli mesh edilince, zerreler halinde nesli çıktı. Bir...

 Büyük İslam Alimi İmâm-ı Gazâlî Hazretleri'nin vefatı 18 Aralık 1111 Çocukluğundan îtibâren ilim tahsîl eden Muhammed Gazâlî, fıkıh ilm...

 “Allahu tealadan başka bir şey yok ki ondan daha büyük olsun.” (İmam-ı Gazâlî “Rahmetullahi teala aleyh”)

BEŞİNCİ FASL: Takdîrî i’tirâz: Belki sen, yukar›daki sebeblerden dolay› avâm›n kalbinde kesin tasdîk hâs›l olacağ›n› inkâr etmem diyebilirs...

 Ma’rifet ehline ve aç›klamalar›na teslîm olmakd›r. Avâm›n, müteşâbih sözlerin iç ve d›ş ma’nâlar›n›n kendisine kapal›, dürülmüş olduğuna in...

 Allahü teâlân›n s›fatlar›ndan insanlara benzetme tehlükesi olanlar (el, ayak, yüz, istivâ, fevk, ...) hakk›nda konuşmamakdan başka, üzerind...

 III. (Tasrif). Kelimenin yap›s›n› bozarak tasarrufda bulunmak: Müteşâbih kelimenin yap›s›n› ve ma’nâs›n› değişdirmekden imsâk etmek lâz›md›...

 II– Te’vîl yolu ile tasarrufda bulunmak: Bir kelimenin zâhirî ma’nâs›n› bir tarafa b›rak›p, onun başka bir ma’nâs›n› beyân etmekdir. Bu da ...

 Tefsîr için üçüncü misâl: (Ayn), göz kelimesidir. Bu kelimeyi tefsîr etmek isteyen, ma’nâlar›n›n en aç›ğ› ile fârisîde karş›l›ğ› (çeşm)dir ...

Tefsîr için ikinci misâl: Arabî lisan›nda (Usbu’) ya’nî parmak ni’met ma’nâs›nda istiâre olunur. Falan kimsenin üzerimde parmağ› vard›r dem...

 I– Tefsîr yolu ile tasarrufda bulunmak: Arabî lisan›nda bir lafzı,başka bir dilde bu lafz›n yerini tutan bir kelime ile değişdirmek veyâ ma...

 Müteşâbihât hakk›nda süâl sormakdan sükût etmek, ya’nî süâl sormamakdır. Bu vazîfe bütün avâm üzerine vâcibdir. Çünki süâl etmekle, gücünün...

 Müteşâbih sözlerin ma’nâlar›n›n künhüne ve hakîkatine vâk›f olmayan, bu ma’nâlar›n te’vîlini ve murâd olunan ma’nây› bilmeyen kimsenin aczi...

 Müteşâbih lafzlarda irâde olunan ma’nân›n, Allahü teâlân›n azamet ve celâline yak›ş›r bir ma’nâ kasd edildiğini kesin olarak bilmek ve Resû...